Toplumsal vicdan yara alıyor

Sait Şahin

FETÖ'den tutuklu bulunan müdüre, intihar eden kızının cenazesine katılma izni verilmemiş. Bazıları bunu normal görebilir. Ancak bunun kabul edilebilir ve adalet ile izah edilebilir hiçbir tarafı yoktur. Bu, adalete kin, insanlığa kir bulaştırmaktır. 

Ama deyip FETÖ'nün suçlarını sıralayabilirsiniz.

Evet, FETÖ bu ülkede her türlü suçu işledi.

Daha önceki gün, FETÖ tarafından mağdur edildiğimiz ve hala yargılanmamızın devam ettiği 12,5 yıl ceza almış olduğum dosya ile ilgili açmış olduğumuz dava için ifade verdim.

İfade esnasında o günleri hatırladım.

Neler yapmadılar ki...

İnsanlar hakkında asılsız ithamlarda bulundular, bunun için emniyet-medya-yargı ayağını pervasızca kullandılar.

İnsanların günahlarının peşinden koştular; zaafları olan insanlara günah işleyecek ortamlar ve ilişkiler hazırladılar; insanların mahremleri olan yatak odalarına kadar girdiler, bütün bunları şantaj olarak kullandılar.

Sınav soruları ile yüzbinlerin geleceğini çaldılar.

Baskı ve tehdit ile ihaleler aldılar.

90'lı yıllardan beri emniyetteki mensupları eli ile adam kaçırdılar ve infaz ettiler.

Türkiye'de ve bulundukları ülkelerde CIA ve MOSSAD'a bağlı bir birim olarak hizmet gördüler.

Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda sıkıştırmak ve “Türkiye IŞİD'e destek veriyor” şeklindeki uluslararası propagandaya destek amaçlı malzemeler oluşturdular. 

PKK ile işbirliğine gittiler ve devletin sırlarını PKK ile paylaştılar.

Gezi olaylarında ve PKK ile yeniden başlayan yeni çatışmalı süreçte, bir yandan olayları kızıştırıp ülkeyi kaosa sürüklediler, diğer yandan hükümeti sıkıştırmak için devlet adına insanlık dışı suçlara imza attılar ve bu görüntülerin medyaya düşmesini sağladılar. (Devletin temiz olduğu anlaşılmasın. Sadece FETÖ'yü yazıyorum.)

Yasal faaliyetlerde bulunan derneklere ve dernek üyelerinin evlerine, israil askerlerinin Filistinlilerin evlerine yaptığı gibi baskın düzenlediler. Uykuda olan çocukların kafalarına dayadıkları silahlarla onları dehşet içinde uyandırdılar. Birçok çocuğun travma geçirmesine sebep oldular.

Binlerce insanın haksız yere ceza almasına sebep oldular. Cezaevlerinde olan yüzlerce Müslümanın anne, baba, eş ve çocukları vefat ettiğinde onların cenaze ve taziyelerine katılmalarına izin vermediler. Bunların hepsini yaşamış biriyim ve bir camiayız.

Cezaevlerinde olanların ve ailelerinin yaşadıkları acıları artırmak için, mahkûmları ailelerinden yüzlerce, binlerce km uzaktaki cezaevlerine gönderdiler.

Bütün bunları yaparken tabanları da bunlara şahit oldu ve hiç tepki göstermedi.

Sonra darbe yaptılar. 

Darbe sonrası FETÖ'ye bağlı binlerce kişi hakkında işlem yapıldı. Tabanda bazı kopmalar olsa da biz biliyoruz ki büyük bir kısmı hala FETÖ'yü savunuyor. Bir kısmı da FETÖ'den kopmamasına rağmen, süreci zararsız atlatma için sessiz moda girmiş.

Her şeye rağmen FETÖ ile mücadelede akıllıca ve adalet ölçülerinde hareket edilmesi gerektiğine inanıyorum. Suçları tespit edilen çekirdek kadroya uzanılmalı, sonrası için bir tehlike oluşturmayacak tabanları hakkında daha yumuşak olunmalı.

“Damatlar” ve “siyasi ayak” konusu kamuoyunu rahatsız etmişken, ilişkisiz yüzlerce insanın mağduriyeti, hamile kadınların gözaltı görüntüleri ve cenaze/taziyeden men meseleleri toplumun vicdanını derinden yaralıyor.  

Paylaş: