VE DE Kİ: ÇALIŞIN

Kenan Ocak

  Her konuda olduğu gibi, İslam uğrunda çalışmanında bir bilinci olması kaçınılmazdır. Bilinç genel olarak, insanda duygunun, algının ve bilginin merkezi olarak kabul edilir.

Bilinç, inandığı dava uğrunda çalışma, emek verme, gayret içerisinde olma, fedakârlık, bedel ödeme hususlarında, davasının yükünü yüklenme şuur ve anlayışında olmaktır.

Bu bilinç, Kur-an ayetlerinden beslenen bir bilinçtir. İnsana verilen ömür sermayesini davada teşrif-i mesaiyle çalışmaya kanalize eder.

 Bu bilinç insana "Bizlere sadece bir defa verilen, ama bir daha asla tekrarı olmayan ömür nimetini nasıl değerlendirmeli? Bu gidişimiz nereyedir? Akıbetimiz ne olacak?" sorularını sorar ve aldığı cevapla da çalışma bilincini oluşturur.

Bilinçli bir çalışma başlar ve bu çalışmanın gerekliliğine inanır. İnanmak işin başında gelir. İnanmak insana sorumluluklarını, mesuliyetlerini hatırlatır.

     İçinde bulunduğumuz toplum gün be gün ifsat edilmeye, İslâmî değerlerinden ve İslam ahlakından uzaklaştırılmaya çalışılıyorsa; fert, aile ve toplum her türlü gayri İslami akım ve oluşumların etkisi altına alınıyorsa, sorumluluk duygusuyla hareket edip davada çalışma bilincini kazanmak gerekir.

Tabi bu çalışmanın alanları ve çalışmada olması gerekenlerde önemlidir. Çünkü çalışmada başarılı olmak gönlün arzusudur. Gönül isterki başarılı olunsun. Ama başarının anahtarı ihlas ve samimiyetle çalışmaktan geçer.

İslam kahramanlarından olan Celaleddin Harzemşah ki, Cengiz hanın ordusunu bir çok kez mağlup etmiştir, şöyle demiştir; "Ben Allah'ın emriyle Allah yolunda hareket etmekle vazifeliyim. Cenabı Allah'ın işine karışmam. Muzaffer etmek veya mağlup etmek onun işidir."

İşte onun bu teslimiyeti ve görevine odaklanması ona her defasında başarı getirmiştir ve her savaşta muzaffer olmuştur.

Diğer taraftan, düşüncelerimizi ve aklımızı davaya hizmette nasıl kullanmamız gerektiği konusunda Hasan El-Benna şunları söylüyor

“Duygularınızın hiddetini, akıllarınızın basiretiyle gemleyin.

Aklınızın ışıklarını, duygularınızın aleviyle aydınlatın.

Hayali gerçeğin doğruluğuna ilzam edin.

Hakikatleri de yüce ve parlak hayallerin ışığında keşfedin.

Tamamem bir tarafa meyletmeyin ki öbür taraf askıda kalmasın.

Sünnetullah diye tabir edilen kevni kanunlarla çatışmayın çünkü onlar galiptirler.

Fakat onlara galip olma yerine onları kullanın, oluş yönlerini değiştirin ve bir kısmına karşı bir kısmından yardım isteyin.

Zafer saatini de devamlı gözetin, çünkü o sizden uzak değildir.

Geçmiş ve şimdiki bütün tecrübeler ispat etmiştir ki, hayır islami mücadele yolundadır.

Öyleyse gayretlerinizi boşa harcamayın.

Başarınızın sembolü olan gücünüzle kumar oynamayın ve ÇALIŞIN." 

Evet Şevk ve gayret ile,irade ve azim ile sebat ve ihlas ile fedakarlık,isteyerek ve yoğunlaşarak çalışınız.

  

      "Ve de ki : Çalışın, çünkü amelinizi hem Allah görecek hem Resulü hem müminler ve hepiniz mutlaka o,gaybı  ve şehadeti bilen hakkın huzuruna götürüleceksiniz. O vakit o size haber verecek. Neler yapıyordunuz”  (Tevbe: 105)

Allah'a Emanet Olu

Paylaş: