Merhum Akif Emre’nin son yazısında işaret ettiği gibi meşhur Rabıta’nın devamı olarak devreye konulan bu yapı ABD adına ülkemizde darbe teşebbüsünde bulunmuş, ancak Allah’ın yardımı ile zelil olmuştur. Darbede ABD’nin rolünü inkâr eden yok.
ABD, ileri karakolu hükmünde olan kukla körfez devletleri ve irili ufaklı örgütler eliyle sürdürdüğü vekâlet savaşlarından sonuç alamayacağını anlamıştır. Bu nedenle bütün kuklalarını bir çatı altında toplamak, askeri ve ekonomik güçlerini birleştirmek, istihbarat akışını sağlamak, gerekirse suikastlar, darbeler, iç ayaklanmalar çıkarmak yoluyla hedefine varmak istemektedir. Bu şer ittifakının arkasındaki asıl gücün küresel Siyonizm olduğu unutulmamalıdır. Hedefte küresel Siyonizm’in çıkarlarına çomak sokan, ABD ve İsrail için tehdit oluşturan Müslüman devlet ve örgütler vardır.
FETÖ ve Rabıta gibi örgütler ABD ve İsrail’in her türlü desteğine rağmen şuurlu Müslümanlar tarafından kabul görmediler. Yaptıkları yıkımı tahribatı küçük görmüyorum. Hala da o zihniyeti koruyan takiyyeci haşhaşilerin olduğunu biliyorum. Ancak Rabbim her seferinde yüzlerindeki maskeleri düşürdü, düşürüyor, düşürecektir.
Riyad toplantısında alınan kararların nihai amacı, bir bakıma FETÖ’nün ülkemizde ulaşmak istediği hedeflere ümmet çapında ulaşmaktır. “Riyad girişimi” ümmete yönelik küresel bir FETÖ darbesi olarak kabul edilebilir. FETÖ ülkemizde neyi amaçlıyor idiyse Riyad girişi aynı şeyi ümmet çapında gerçekleştirmek peşindedir. Kısaca FETÖ kiralık bir katil idi, başaramayınca azmettirici bizzat devreye girmiştir.
Küresel katliam organizasyonu, oluşumunda din, dil, ırk, renk, mezhep farkı gözetmemiştir. Bu yönü ile AZHAB’I andırmaktadır. Akıbetinin de Ahzap gibi olacağından kuşkum yok elhamdülillah.
Bir yönüyle FETÖ tehdidi (FETÖ tehdit olarak kabul edenler için) geçmiş değil, aksine büyümüştür. Bundan sonra gerçek FETÖ karşıtlığının başka bir göstergesi “Riyad girişimi” karşıtlığı ve ya yandaşlığı olacaktır. Riyad da tehdit ve terörist kabul edilenler gerçek/samimi FETÖ karşıtı, diğerleri görünüşte FETÖ karşıtlarıdırlar.
Geçmişte FETÖ ile sonuna kadar mücadele edenler FETÖ’cü polis, savcı ve hâkimlerin kumpasları ile zindanlara tıkılanlar halen ABD/Riyad için tehdit olmaya devam ediyorlar. FETÖ’nün arkasındaki gücü görüp yelkenleri indirenler artık ABD/Riyad için tehdit olmaktan çıkmış bulunuyorlar.
Asıl savaş başladığında müminlerle ittifakları bozarak karşı tarafa geçecekleri de bu yapıya ilave etmeyi unutmamak lazım. Öyle ki, güçler arasında korkunç bir orantısızlık oluşacak, belki müminlerin bir silahına karşılık onların binlerce silahı olacak tıpkı arkada devasa Firavun ordusu önde deniz gibi bir durum oluşacak ama rabbim orada gaybi ordularını devreye sokacak inşaallah.
Zalim firavunu ordusu ile birlikte mazlum müminlerin gözü önünde boğan, mazlumların intikamını geciktirmeden alan, zalimlerin acı sonunu mazlumlara seyrettiren Rabbimiz yerli ABD makamında olan FETÖ’den intikamımızı aldığı gibi küresel FETÖ’ makamında olan ABD’den de alacaktır inşallah. (Ammar Güneş - Hürseda Haber)
