HÜDA PAR'dan gündeme dair önemli açıklamalar

Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Merkezi, yayımlandığı gündem değerlendirmesinde iç ve dış gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

HÜDA PAR'dan gündeme dair önemli açıklamalar

Advert

HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından yayımlanan gündem değerlendirmesinde, özellikle kutlu doğum etkinliklerinin tesirini kıracak, bu etkinliklere ilgiyi azaltacak söz ve fiillerin iyi niyetli olmadığını, belli çevrelerin tezviratlarına itibar etmemeye ve Peygamber Sevdasını her vesile ile sahiplenmeye davet edildi.

İşte Hür Dava Partisi'nin resmi internet sitesinden yayınladığı gündem değerlendirmesi...

KUTLU DOĞUM ETKİNLİKLERİNE YÖNELİK SPEKÜLASYONLAR

Nisan ayı boyunca Peygamber Sevdasının şehir şehir, kasaba kasaba ve köy köy bütün Anadolu'ya taşınması ve görünür hale gelmesi, bu toprakların özüne dönüşünün nişanelerinden biridir.

İnsanlık, adaletten uzaklaşarak zulüm düzenlerine mahkûm olmuş; savaş, göç, açlık ve sefalet birçok diyarı esir almış durumdadır. Böyle bir zaman diliminde insanlık, Büyük İnsanlık Mektebi'nin Başöğretmeni Hz. Muhammed (SAV)'in şahsında tecessüm eden hak, adalet, merhamet ve emniyete her zamankinden çok daha fazla muhtaçtır. Bunun bir hafta veya bir aya münhasır kılınmasından ziyade her vesile ile dile getirilmesi, insaniyetin terakki ve tekâmülü açısından bir zarurettir.

Böyle bir gerçeklik karşısında kutlu doğum etkinliklerinin tesirini kıracak, bu etkinliklere ilgiyi azaltacak söz ve fiiller iyi niyetli değildir. Bu kutlu çabayı, bu tür etkinlikleri amacından saptırmak ve içini boşaltmak için yoğun çaba sarf eden malum çevrelerle iltisaklı gibi göstermek, o meş'um çevrelerle aynı amaca hizmet etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Bu vesile ile halkımızı amacı belli bu tür çevrelerin tezviratlarına itibar etmemeye ve Peygamber Sevdasını her vesile ile sahiplenmeye, meydanları doldurarak O Yüce İnsana (sav) olan sevdasını haykırmaya davet ediyoruz.

MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLERİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER

Başbakanlık genelgesi ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine yönelik yapılan düzenlemeler, gecikmiş ama gerekli ve olumlu adımlardır.

Bu düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi için ilgili kurumlar harekete geçirilip denetlenmeli, kâğıt üzerinde kalmaması için sıkı takip edilmelidir.

Ayrıca Kürt illerinden Batı'ya giden mevsimlik tarım işçilerine yönelik son yıllarda marjinal gruplar tarafından yapılan ırkçı saldırılara karşı hükümet gereken bütün tedbirleri almalıdır.

YEMEN'DEKİ İNSANİ KRİZ

Yemen'de iç savaşın neden olduğu açlık ve bulaşıcı hastalıklar korkutucu bir hal almaya başlamıştır. BM verilerine göre her 10 dakikada, beş yaşından küçük bir çocuk açlıktan dolayı hayatını kaybetmekte ve 18 milyon insan da yetersiz beslenmeden dolayı ölüm tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır.

Açlıktan dolayı ölen her bir insan ile beraber insanlık da ölmektedir. BM'in meseleye dikkat çekmesi ve bu doğrultudaki raporunun yayımlanmasından sonra konu ile ilgilenmeye başlayan İslam ülkelerinin çabası, sorunu çözmeye yetmemektedir. BM'nin raporları ve kimi uluslararası kuruluşların önerilerinden öteye geçemeyen İslam ülkelerinin bu halinin haklı hiçbir gerekçesi yoktur, olamaz. Yemen'deki iç savaşın çıkması ve devam ettirilmesinde dahli bulunan bütün ülkeler, yaşanan krizin birinci dereceden sorumlularıdır. Özellikle meseleyi mezhep noktasına indirgeyerek fitne ateşinin tutuşması ve alevlenmesine zemin sağlayan herkes, açlıktan ölen bebeklerin hiçbir mezhebinin olmadığını bilmelidir.

Çocukların açlıktan ölümüne sebebiyet veren bir savaşın hiçbir meşruiyeti yoktur/olamaz. Hiçbir siyasi maslahat masumların açlıktan dolayı ölümlerini durdurmaktan daha önemli olamaz. Bütün İslam ülkelerini bu meseleyi askeri yollarla değil; siyaset, müzakere ve diyalog yoluyla çözmeye, yaşanan vahşeti durdurmak için harekete geçmeye davet ediyoruz.

ŞENGAL'DE PKK VARLIĞI VE TÜRKİYE'NİN HAVA OPERASYONLARI

PKK'nin Şengal'deki DEAŞ varlığını gerekçe göstererek oraya yerleşmesi, iki yıldan beridir hem Türkiye hem Irak Kürdistan Yönetimi hem de Şengal halkında rahatsızlık uyandırmıştır.

Türkiye'nin “Şengal'i 2'inci Kandil yaptırmayacağız!” uyarısı ile Irak Kürdistan Yönetimi'nin “PKK Şengal'den çıkmazsa meydana gelebilecek bütün olumsuzlukların sebebi olur!” şeklindeki uyarılarına aldırmayan silahlı örgüt, bölgeyi terk etmediği gibi Peşmerge ile de çatışmıştı. Her meseleyi tek sermayesi olan silahla çözebileceğini zanneden PKK, bu pratiği ile bulunduğu her yerde huzursuzluk ve karışıklığa sebebiyet vermeye devam etmektedir.

Bir yandan “Türkiye'nin terör örgütlerine yönelik operasyonlarını destekliyoruz” diyen ama diğer yandan da Türkiye'nin bombardımanı sonrası Irak'ın toprak bütünlüğüne vurgu yapan ABD, PYD'li unsurlarla da Şengal'de incelemelerde bulunarak tam anlamıyla “Büyük Şeytan” olma vasfının gereğini yerine getirmektedir.

AKPM'NİN TÜRKİYE KARARI

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin, Türkiye'nin siyasi gözetim sürecine alınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesiyle 2004 öncesine dönülmüş oldu. Türkiye'nin halk oylaması yoluyla kabul ettiği anayasa ile AB'ye giremeyeceğini belirten AB'li yetkililer, 12 Eylül askeri darbesi ürünü olan anayasayı, meclisin kabul ettiği ve halkın onayladığı anayasaya tercih ettiklerini itiraf ederek aslında zihniyetlerini ortaya koymuşlardır.

Referandum sürecinde had ve yetkilerini çok aşan kurulları üzerinden müdahalede bulunmaya çalışan kimi AB ülkelerinin 15 Temmuz darbe girişimi karşısındaki tavrı da göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin yönünü İslam Dünyası'na çevirmesinin zaruret halini aldığı anlaşılacaktır.

HÜDA PAR olarak hükümeti, AB ile olan bu anlamsız vakit israfını sonlandırmaya ve üyesi bulunduğu D-8 ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşların gündemlerini güncelleyerek onlara işlerlik kazandırmaya davet ediyoruz.

 

HÜDA PAR GENEL MERKEZİ

Advert

Paylaş: