Palu’da Kerbela programı düzenlendi
Peygamber Sevdalıları Platformuna üye Yeni İhya Der Palu Temsilciliği, On Muharrem Kerbela Programı düzenledi
Yoğun bir katılımla gerçekleşen program Balkon düğün salonunda yapıldı. Hafız Ömer Faruk Karataş’ın okuduğu Kuranı kerim tilavetiyle programa başlanıldı, Grup Kevser’in seslendirdiği ilahi ezgilerle devam etti. Konuşmacı olarak İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş katıldı.
Programın açılış konuşmasını Yeni İhya Der Palu Temsilcisi Kenan Ocak yaptı. Selamlama konuşması yapan Ocak, “dernek olarak birçok etkinlik düzenliyoruz. Bize en ağır gelen program ise Kerbela programıdır. Bu programı organize ederken Kerbela’da yaşan acı olayı anlatmak ve etkinlik olarak düzenlemek bize çok zor ve ağır geliyor.” şeklinde konuştu
İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş günün anlam ve önemini dair bir konuşma yaptı. Göktaş konuşmasında,” Peygamber (sav) Hz Hüseyin hakkında epeyce söz söylemiştir. Ama birisi çok önemlidir. Kerbela’da Hz Hüseyin’in mescidinin dış duvarında yazılı olan hadiste “cinlerin ve insanların Resulü dedi ki: Hüseyin bendendir, bende Hüseyin’denim.” Bu sadece, Hüseyin benim torunumdur bende onun dedesiyim. Ben Fatıma’nın babasıyım Hüseyin’de Fatıma’nın çocuğudur, anlamında değildir. Bunun anlamı şudur Hüseyin’in durduğu çizgi benim çizgimdir. Benim durduğum çizgi Hüseyin’in durduğu çizgidir. İşte biz bugün burada o çizgide olup olmadığımızı sorgulamak için buradayız.” dedi
Hz. Hüseyin’i anlatacağını, Kerbela’dan bahsedeceğini ifade eden Göktaş, sadece duygularınıza hitap edecek, insanların yüreklerini oynatacak şekilde acılarla anlatmayacağız. Bize düşen nedir nasıl bir ibret almalıyız, Hz. Hüseyin çizgisi nedir, bunu iyi bilmemiz lazımdır. Çünkü Hüseyin’in çizgisinde olup olmamak çok önemlidir. Hz. Muhammed(sav) sureti sünneti üzerine olmak ne kadar önemli ise özellikle Kerbeladan sonra Hüseyin’in çizgisinde olup olmamakta o kadar önemli olduğunu ifade etti.
Göktaş,” Bugün birileri Kerbela’yı Hz Hüseyin’i anıyor ama kendisinin dışında görmeye çalışıyor. Sevmediklerini yezide benzetiyor. Sevdiklerini ve başta kendisini mazlum konumuna koyuyor. Bunun gerçek olup olmadığına dikkat etmek lazım. Yaşantımız durduğumuz çizgi ne, duruşumuz Hüseyin’ce mi yezitçe mi hangisine daha yakınız bunu sorgulamak lazım.” şeklinde konuştu.(Ebubekir ALKAN)
