Fransa'nın Mulhouse şehri yakınlarında Ren Nehri'ne kapılarak yaşamını yitiren Avrupa Yetim Der Genel Sekreteri Hüseyin Kuyuldar'ın taziyesinde konuşan arkadaşları, Kuyuldar'ın muvahhid bir Müslüman olduğunu anlatırken, bir arkadaşı onunla yaşadığı anıyı aktarırken gözyaşına boğuldu.
Geçtiğimiz Cumartesi günü vefat eden Hüseyin Kuyaldar'ın İsviçre'nin Basel şehrinde kurulan taziyesinde arkadaşları söz alarak Kuyuldar'ı anlattı.
"Hüseyin bizimdi, cemaatimizindi"
Taziyede ilk söz alan Basel Said-i Nursi Camii Müdavimlerinden Ramazan Uçak, Hüseyin Kuyuldar'ın Said-i Nursi Camisinin güzide gençlerinden biri olduğunu belirterek, "Hepiniz taziyemize hoş geldiniz. Taziyemiz diyorum çünkü Hüseyin sadece annesinin-babasının çocuğu değil, abisinin kardeşi değil, hepimizin kardeşiydi. Yani Hüseyin bizimdi. Hüseyin bizim camimizin güzide gençlerindendi. Nasıl ki Hz. Hüseyin (r.a) bütün ümmetindir, bizim Hüseyin de bizim cemaatimizindir. Allah ondan bin bir kere razı olsun. Avrupa Müslüman Gençlik kampında 18-19 saat uyumaksızın hem mutfakta çalışır, hem de çay demlerdi. 'Hüseyin çay işi nasıl gidiyor' diye sordum, 'O kadar çay demlemişim ki, kafamda demlendi artık' yanıtını vermişti. Onu kaybettiğimiz için çok üzülüyoruz ama duygularımızı dile getiremiyoruz. İnşallah Allah'u Teala O'nu şehadet mertebesine yükseltmiştir" diye dua etti.
"Hüseyin Hz. Osman (r.a) gibi bir insandı"
Hüseyin Kuyuldar'ın iş arkadaşı Şeref Tiryaki ise, kendisiyle birlikte 1,5 yıl çalıştığını ve bugüne kadar kimseyi incittiğine şahit olmadığını vurgulayarak, "Ben Hüseyin'in hem iş arkadaşı, hem de abisi gibiydim. Kendisiyle yaklaşık 1,5 yıl Taksi'de beraber çalıştık, bir gün kimsenin ondan incindiğini veya kötü bir söz işitmedim. Hz. Osman (r.a) gibi sabırlı biriydi. İki yıl önce Ramazan son cumasında Kudüs Günü etkinliği için birlikte Berlin'e gitmiştik. Yol arkadaşlığı yapmıştım, çok espirili bir insandı. En son geçen Perşembe günü görüştük, Allah'a (cc) yemin ediyorum ki, sanki vedalaşıyor gibi konuştu" ifadelerinin ardından gözyaşlarına boğuldu.
"Hüseyin abi tam bir dava adamıydı"
Taziye'ye Almanya'nın Karlsruhe şehrinden katılan Muhammed Mehdi Yılmaz, Kuyldar'ın tam bir dava adamı olduğunun altını çizerek, "Kendisini tarif edecek iki şey biliyorum; biri hizmet ehli, diğeri ise ümmetin derdiyle dertlenmesiydi. Onunla yaşadığım taze anılarım var. Avrupa Müslüman Gençlik kampındayken, birlikte oturup ümmetin haliyle ilgili dertleşiyorduk. Adım Muhammed Mehdi olduğu için, şaka ile 'Mehdi kalksana Ümmet seni bekliyor, ne oturuyorsun. Ümmet seni beklerken sen ise benimle orturmuş sohbet ediyorsun' demişti. Hüseyin abi küçük-ufak bir iş de olsa asla 'öf' demezdi. Gençlere, Müslümanlara hizmet etmeyi çok seven biriydi. Allah kendisinden razı olsun" ifadelerini kullandı.
"Bizim seni gibi ağabeylere ihtiyacımız var"
Said-i Nursi Cami gençlerinden Nasrallah Aslan da, gençlerin Hüseyin Kuyuldar gibi ağabeylere ihtiyacı olduğunu belirterek, "Bizim senin gibi ağabeylere bu dünyada ihtiyacımız var. Çünkü senin gibiler İslam'ı şereflendiriyor, dinç tutuyor, insanlara güç veriyor. Allah'ım belki bizim imtihanımız onsuz bu davaya devam etmektir. Çünkü bazen bizler güzel insanların değerini kaybettiğimizde anlıyoruz. İnşallah bu bize bir ders olur ve O'nun gibi hizmet ehli oluyuz. Nefsine diz çöktürmüş, Allah rızası için hizmet eden bir gençtin sen. Senin gibileri yetiştirmek maalesef çok zor. Ne zaman, nasıl konuşacağını bilen, neyi ne zaman yapacağını bilen bir gençtin. Nasıl bu sıfatların sende olduğuna emin olurum biliyor musun, çünkü bütün işleri Allah'ın rızasını gözeterek yapardın. Ben sana bir gün gelmiştim, 'Hüseyin abi, neden başka gençler hizmet etmiyor da hep biz hizmet ediyoruz' dediğimde, 'Biz sonuçta hizmetlerimizi Allah rızası için yapıyoruz, kim iş yapmak isterse kendi hayrına yapar, hiç biri zorlukla yapmaz. Kim hayırlarını çoğaltmak istiyorsa çoğaltır. Biz az olsak da fark etmez. Sonuçta Allah görüyor bizi ve amellerimizi' cevabını vermiştin. Sen her insanın varacağı ahrete vardın. Sn dünyanın bu pisliklerinden, dertlerinden kurtuldun. Allah'ım sen Hüseyin abime cennetin en yüksek makamını nasip eyle. O'nun ailesine sabır ver. Çocuklarını İslam ile şereflendir." diyerek duygularını dile getirdi
