İslam'da çocuk eğitimi – 2

Hamilelik gerçekleşmişse, salih anne-baba adayları önce Allah'a karşı görevlerini titizlikle yerine getirmeli daha sonra da kendilerine bahşedilen bu varlığı helal ile beslemelidirler.

İslam'da çocuk eğitimi – 2

Advert

Unutmamaları gereken önemli bir nokta da başkasının çocuğunda gördüklerini asla kınamamalarıdır. Hakikat, kişi kınadığı şey ile kınanmadıkça ölmez.

   Buraya kadar temeli hazırlama girişiminde bulunmayı ele aldık. Şimdi doğum anından itibaren her safha için yapılacak işler yani Efendimiz'in (sav) yaptığı ve tavsiye ettiği sünnet olan ama neticesi itibariyle ebeveynin çocuğuna karşı görevleri nelerdir onlara bakalım.

1.  Kulağa ezan + kamet okunması, çiğnenmiş hurma ile bebeğin ağzının ovulması

‘Abdullah b. Abbas (ra)'dan; Nebi (sav) Hz. Hasan'ın sağ kulağına ezanı, sol kulağına kameti okudu. Bu doğduğu ilk gün oldu.'

Ezan okumanın sırrı ve hikmetini Dehlevi Hazretleri şöyle sıralıyor;

•     Ezan İslam'ın şiarındandır.

•    Muhammedi dinin ilanıdır.

•    Ezanın özelliklerinden; şeytan ezanı işitmeye dayanamıyor, bu sesi duyduğu anda kaçıp duyamayacağı en uzak yere gidiyor. Bebek doğduğu andan itibaren şeytan ona eziyet etmeye başladığı için, ezanı duyunca bebekten uzaklaşacaktır.

İbn Kayyım Hazretleri de ezanın diğer bazı sırlarını şöyle açıklıyor;

•   İnsan kulağını delen ilk kelimenin Allah'ın azametini, kibriyasını, İslam'ın giriş parolası olan şehadeti içeriyor. Bu da bebeğin dünyaya girişinde yapılan telkin oluyor. Nasıl ki insan dünyadan çıktığı zaman tevhid kelimesi telkin edilerek son söz söyleniyorsa…

•  Ezandaki kelimelerin kalbin üzerindeki tesiri, bunun sonucu olarak; şeytan âdemoğlunun doğumunu hep gözetlemekteydi. Anne karnında iken onun böyle bir fırsatı yoktu. Doğunca artık ona dilediği eziyeti verecektir. Ama ezan okununca kulağından başlayıp tüm bilincini saran bir nevi zırha bürünmüş olacağı için şeytan bu arzusuna yol bulamayacaktır.

Bundan başka hikmetler de vardır. En düşündürücüsü ise; kişi doğunca ezan okunur ama namaz kılınmaz. Ölünce de ezan okunmadan namazı kılınıyor. Bu ömrün bir ezan ve namaz arası kadar olduğunu kaybedecek vaktin olmadığını ifade ediyor.

Ezandan sonra yapılması gereken;

Enes b. Malik (ra)'dan gelen rivayette; Ümmü Süleym bir oğlan çocuğu doğurdu ve Nebi'ye götürmem için bana verdi. Yanıma da hurma verdi. Rasulullah'a (sav) geldiğimde üzerinde bir aba vardı ve bineğini hazırlıyordu. Bana dedi ki ‘yanında hurma var mı?' evet, dedim. Hurmaları alıp ağzına koydu, iyice çiğnedikten sonra toplayıp (sıvılaşmış hurmayı) parmağıyla bebeğin ağzının içine sürdü. Bebekte ağzını hareket ettirip tadınca buyurdu ki ‘ Ensar'ın sevdiği hurmadır' ve bebeğin adını da Abdullah koydu.'

Bunun dışında birçok rivayetler başta sahihayn olmak üzere birçok hadis kitabında vardır. O rivayetlerde Efendimiz'in bebeklere bereket duasında bulunduğu da geçiyor.

Bebeğe hurma vermenin hikmetleri de şöyle zikrediliyor;

•  Ağız ve dudak kaslarını kuvvetlendirdiği için memeyi tutması kolaylaşıyor

•  Kanındaki şeker oranını dengelediği için cilt sarılığını, üşümeyi açlıktan kaynaklanan kan şekeri düşmesini engeller.

Beşeriyet 14 asırdır bu sırrı ancak çözebilmiştir.                                        

DİLEK ÇELENK

Advert

Paylaş: