36,4190
34,3311
2.839,66
Yeryüzünde yaratılmış her şeyin istisnasız bir görevi
vardır. Canlı- cansız hemen her şey bu görevini yerine getirir. Mesela en
basitinden dünyanın bir görevi vardır. Kendi etrafında ve güneşin etrafında
dönmek. Güneşin bir görevi vardır. Dünyayı ısıtmak, mevsimlerin oluşmasını
sağlamak vb. Dağların görevi vardır, denizlerin görevi vardır, hava
zerrelerinin görevi vardır, kandaki alyuvarın, akyuvarın görevi vardır.
Velhasıl zerrattan seyyarata kadar her şeyin bir görevi vardır. Ve her şey bu
görevini kusursuz bir şekilde yerine getirir. Bunlardan birisi görevini ihmal
ederse bulundukları sistemin düzeni alt üst olur. Mesela kandaki akyuvar
görevini yerine getirmeyip vücudu düşmanlara karşı korumazsa, vücudun hayatı
son bulabilir. Ya da güneş görevini yerine getirmezse dünyanın hatta Samanyolu
galaksisinin hayatı son bulabilir. Fakat bu saydığımız canlı cansız bütün varlıklar
iradesiz olduğu için görevini yerine getirmeme gibi bir durum söz konusu
değildir. Amma yaratılmışlar içinde bir canlı vardır ki yaratılmışların en
seçkini, en kabiliyetlisi olmasına rağmen çoğu zaman görevini yerine getirmiyor.
Zira bu yaratığa diğer hiçbir canlıya verilmeyen bir istidat verilmiştir. Bu seçkin
canlı insan, bu istidat ise iradedir.
Allah’u Teâlâ yeryüzündeki her şeyi sebep sonuç dairesinde
yaratmıştır. Her sonucun elbette bir sebebi vardır. Dolayısıyla her sebebinde bir
sonucu vardır. Verilen her kabiliyetin beraberinde getirdiği bazı
sorumlulukları vardır. Somutlaştıracak olursak güneşe verilen yanma kabiliyeti
, istidatı beraberinde dünyayı ısıtma ve aydınlatma görevi getirir. Sebep
dünyanın ısıtılması ve aydınlatılması sonuç ise güneşe yanma kabiliyeti
verilmesidir. Evet, paragrafın başında dediğimiz gibi insana diğer hiçbir
yaratığa verilmeyen bir istidat verilmiştir. Elbette bu istidatın da
verilmesinin bir sebebi olacaktır. Ve bu sebebin yerine getirilip
getirilmemesine bağlı olarak ciddi sonuçları da olacaktır. Zira bu öyle bir
istidattır ki güneşe, aya, yıldızlara, meleklere ve aklınıza gelebilecek her
türlü yaratılmışa verilen istidatların üstündedir. Elbette bu istidatın
verilmesinin sebep ve sonuçları da diğerlerine göre çok daha büyük olacaktır.
Evet, iradenin verilme sebebi bu dünyada Allahı tanımak,
onun istediklerini idrak etmek ve onun isteklerine ram olmaktır. Bunun sonucu
da bunları yerine getirdiğimiz takdirde dünyada benzerlerini bile göremeyeceğimiz
cennet nimetlerine ve Cemalullaha ulaşmaktır. Bu görevleri yerine
getirmememizin sonucu ise tahayyül bile edemeyeceğimiz büyüklükte bir cehenneme
ve azaba duçar olmaktır.
Bu koca kainatı, insanlar için yaratılmış bu dünyayı insanların
emrine boyun eğdirilmiş hayvanları ve bitkileri ve buna karşın insanların Allah’ın
emirlerine asi olup Allaha savaş açtığını düşününce dilimden şu kelimeler
döküldü: ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM.
Vesselam