Trump'ın kişiliğine bakarak onu bir şarlatan olarak görenler yanılıyorlar. Şarlatan görüntüsünün altında büyük bir şeytan yatıyor. Devlet olarak "Büyük Şeytan" vasfı almış ABD'nin başında şarlatan görünümlü bir şeytan var.

Hatırlarsanız BM'nin New York'ta düzenlediği son Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmasında, baştan sona ABD çıkarları dedi. Sanki ABD Temsilciler Meclisi'nde ABD'li senatörleri karşısına almış onlara konuşuyor gibi dünya liderlerini BM Genel Kurulu'nda karşısına almış konuşuyordu. Adeta dünya ABD'den ibaret gibi, dünyanın merkezine ABD çıkarlarını alacaklarını açıklayan bir konuşma yapmıştı. 

Trump daha önce ABD'nin oluşturduğu, dünyada mazlumların kanını emme üzerine kurulu devlet politikasını dünyanın parasını emme politikasına dönüştürdü. Tabi burdan ABD'nin, mazlumların kanını emmekten vazgeçtiği manası çıkmasın. Trump'ın oluşturduğu yeni politika, dünyanın parasını emmeyi, kanını emmeye öncelemesidir.

İş dünyasından gelen biri olduğu için ABD politikalarını tüccar kafası ile para üzerine, ABD çıkarları üzerine zenginleştiriyor. Hedefine koyduğu ülkeyi veya bölgeyi karıştırmadan ve yutmadan önce parasını emmeye çalışıyor. Bununla öncelikli olarak ABD'ye zenginlik kazandırmak istiyor.

Bunu sadece İslam Alemine değil, diğer ülkelere de uyguluyor. İslam Aleminin hem kanını hem parasını; İslam Aleminin dışında kalan dünyanın ise parasını emmek istiyor.

Başkanlığa gelir gelmez, bundan sonra Japonya'yı korumayacağı ve otomotiv sektörü üzerinden tehdit mesajları yaptı, arkasından Japonya'dan ABD'de 10 milyar dolarlık yatırım açıklaması geldi.

Suudi Arabistan'ı "11 Eylül saldırılarının suç ortağı" olarak telaffuz etti, 350 milyarlık anlaşmayı ABD'nin cebine koydu.

Sonra Suudi Arabistan'ın başını çektiği Körfez Ülkeleri'ni Katar'a musallat ederek Katar'ı kapısına çekti ve Katar ile yaptığı anlaşma ile 12 milyar doları ABD'nin kasasına indirdi.

Bazı ülkeleri tehdit ediyor, bazılarını bazılarının üzerine salarak kendi kapısına zorluyor, yatırım ve anlaşmalarla yüz milyar dolarları ABD'nin kasasına akıtıyor. Bu yollarla diş geçiremediklerini ise, kurduğu mahalle kabadayısı düzeninde kestiği haraçlarla sağıyor.

Şu anda Türkiye ile ilgili böyle bir hazırlık var. İran'a uyguladığı yaptırımı deldiği suçlaması ile Halk Bankası ve Ziraat Bankası üzerinden Türkiye'ye dudakları uçuklatacak bir rakam ile milyar dolarlar cezanın kesileceği bilgisi var. Tabi bununla şimdilik Türkiye'ye siyasi ayar vermeye çalışıyor, günü geldiğinde ise bunu uygulayacak.

Birkaç yıl önce ABD, Sudan, Kuzey Kore ve İran'a uygulanan ambargoyu deldikleri gerekçesi ile Avrupa bankalarına 50 milyar dolar ceza kesmişti.

Şu andaki mevcut dünya düzeni, ABD'nin mahalle kabadayısı düzenidir. İstediğine uluslararası ambargo uyguluyor, istediğine de başına buyruk uyguladığı ambargoyu delme suçlaması ile toplamda devlet bütçelerine tekabül eden cezalar kesiyor.

İslam alemi başta olmak üzere dünya ABD'ye karşı birleşmezse, ABD Trump ile Müslümanların kanlarını, dünyanın ise parasını emmeye devam edecek.