36,3931
34,3291
2.843,43
“ Ben insanları ve cinleri ancak bana
kulluk etsinler diye yarattım.”
Zariyat-56 ilk ezberlediğimiz
ayetlerden olmasına rağmen;
“Eşhedu en lailahe illallah Muhammedun
rasulallah” dedik, Allah’a inancımız, Rasulüne itaatimizi ,sorgulamadık.
“Lailaheillallah” çektik, Allah’tan
başkalarına “La” demedik.
Elhamdulillah Müslümanız diyoruz,
maneviyatımız yok.
Namaz kılıyoruz, bizi kötülükler den
alıkoymuyor.
Oruç tutuyoruz, nefsimizi
arındırmıyor.
Hacca gidiyoruz, sadece şeytana taş
atmakla kalıyor.
Zekat veriyoruz, bunun duyurusunu
yapıyoruz.
Fitre veriyoruz, verdiğimiz kişinin
ismini söylüyoruz,
Tesettüre girdik ama takva elbisesi
giyinmedik.
Eşimizden şikayetçiyiz, Rabbimizin
bize yakıştırdığı emaneti olduğunu unutuyoruz.
Çocuklarımızdan şikayetçiyiz,
”Ehlinizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.” Tahrim-6’da ki
uyarıdan korkmuyoruz.
Akrabalardan ilişkiyi kesmişiz, sıla-i
rahimin keyfi değil farz olduğunu düşünmüyoruz.
Komşumuzdan şikayetçiyiz, peygamberimizin komşu hakkında ki; “….komşuyu
komşuya varis yapacaktı.” Hadisini kaale almıyoruz.
İşimizden şikayetçiyiz, “Ben bunu
yapacak adam mıydım?” Diyoruz.
Kariyerimizle hava atıyoruz, ecel
geldiğinde sona ereceğini düşünmüyoruz.
Mallarımızla gurur duyuyoruz, tek bir
afette yerle bir olabileceğinin hesabını yapmıyoruz.
İlmimizle övünüyoruz, “Allah ilmi
dilediğine verir.” Gerçeğini gözardı ediyoruz.
Yaptığımız ibadetleri söylüyoruz, riya
karıştığında hiçe çıkacağını bilmiyoruz.
Kardeşimizin gıybetini yapıyoruz,
hayır-hasenatımızın onun defterine yazılacağının farkında değiliz.
Kendimizi beğeniyoruz, karşımızdakinin
bizden daha hayırlı olabileceğini kestiremiyoruz.
Çevremizdekilere statülerine göre
kıymet veriyoruz, küçük gördüklerimizin Allah katında ki değerini bilmiyoruz.
Gençliğin, sıhhatin ve zamanın
kıymetini bilmiyoruz, vakti geçtiği zaman arkasından bakıyoruz.
Döne döne hatalar yapıyoruz, halbuki ;
”Mü’min aynı delikten iki defa sokulmaz.”
Oysa ki; ” Size her istediğiniz şeyi
verdi. Eğer Allah’ın nimetini saymaya kalkışırsanız ,onu sayıp bitirmeye güç
yetiştiremezsiniz. Gerçek şu ki,insan pek zalimdir, pek nankördür.” İbrahim
süresi ,34’ cü ayetinde Rabbimiz, bize verdiği nimetlere karşı zalim ve nankör
olduğumuzu buyuruyor.
Bütün bunlara rağmen Rabbimiz, son
nefesimize kadar tevbe kapısının açık olduğunun müjdesini veriyor. Bütün
bunlara tövbe etmemiz gerekiyor. Hatta TÖVBEMİZE DE TÖVBE GEREKİYOR.
WESSELAM