Euro

36,4190

Dolar

34,3311

Altın

2.839,66

  • Ekleme: 15.12.2018 21:28 Güncelleme: 15.12.2018 21:28

İMTİHAN SIRASI BİZDE...


İmtihan denilince ilk akla gelen,Hz.Adem babamız ve Hz.Havva anamızın cennette ki meyve ağacıyla imtihanları gelir. Oysa ki ilk imtihan bu değildir.İlk imtihan,Allah’u Teala,Hz.Ademi yaratıp, sonra O’na ruhundan üflediği zaman, meleklere “O’na secde edin.”demesiyle meleklerin imtihanıdır. Hatta yıllarca Allah’a ibadet eden iblisin de imtihanıdır. İblis meleklerden farklı olarak nefs taşıyordu. Allah meleklere, Adem`e secde edin dediği zaman: “Biz seni övgüyle yücelterek takdis edip sana saygı gösterip dururken, orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın?”demelerine rağmen, secde ederek imtihandan geçmişlerdir. İblis ise “O çamurdan,ben ateşten yaratıldığımdan” diyerek kibrinden secde etmeyerek imtihanı kaybeder. Allah’u Teala’nın, onlardan secde etmelerini istemesi haşa O’na ilah gibi değilde, yeryüzünün halifesi olarak itaat ve biat etmeleri içindir. Çünkü kainat insan oğluna boyun eğmişti. Ama İblis, böbürlenerek kendisini üstün gördüğünden dolayı rahmetten kovularak “Şeytan” adını almıştır. Allah, Araf suresinde “Yerilmişsin ve kovulmuşsun, oradan defol, andolsun ki insanlardan sana kim uyarsa, onları ve sizi cehenneme dolduracağım.”(Araf-18). İblis ise “Rabbim, beni saptırdığın için andolsun ki yeryüzün de fenalıkları onlara güzel göstereceğim, halis kulların haricin de onların hepsini azdıracağım.”(Hicr-39)

    Allah’u Teala, Ademi çamur dan yarattıktan sonra, O’nun kaburga kemiğinden Hz. Havva’yı yaratır. Ve onlara buyurur; “Ey Adem! Eşin ve sen cennette kalın. Orada olanlardan istediklerinizden bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.”(Bakara-35). Bunun üzerine,insanları saptıracağına dair yemin eden şeytan kendilerine ayıp yerlerini göstermek için, Onlara yanaşarak vesvese verdi. “Rabbinizin sizi bu ağaçtan menetmesi, melek olmanız ve burada temelli kalmanızı önlemek içindir.”(Araf-20). Dedikten sonra kendisine inanmaları için yemin ederek;”Doğrusu ben size öğüt verenlerdenim.”(Araf-21). Bunun üzerine; “Şeytan, sizin apaçık düşmanınızdır.” İlahi ikaza rağmen, ikisi de o ağacın meyvesinden yedi ve ayıp yerleri görünüverdi. Cennet yapraklarıyla örtmeye koyuldular. Şeytan’ın; “Ey Adem! Sana ebedilik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatını göstereyim mi?” lafına kanarak,Rablerine baş kaldırdılar.Ve cennetten çıkarıldılar. Cennette nikahları kıyılan, Hz.Adem Hindistan’a, Hz. Havva ise Cidde`ye indirildiler. İkiyüz sene ağlayıp yalvardıktan sonra tövbeleri kabul edilip Arafat bölgesnde buluşturuldular.  Sonra Şam’a geldiklerinde çocukları olur.

   Hikaye bu ya; denilir ki ilk bebek anne karnındayken, dünyaya gelme vaktin de dünyaya, gelmekten çekinir. Dünyaya gelmekten korkar ve gelmek istemez. İmtihan diyarı, zorluklar diyarı olduğunu hissetmiş gibi.

Kendisiyle görevli meleğe sorar;

-“Ben o dünyayı bilmiyorum. Orada beni kim korur?”

Melek:

-“Orada senin bir koruyucu meleğin olacak.”der.

Bebek;

-“Ben onu nasıl tanıyacağım?”diye sorunca,

Melek ise;

-“Sen ona ANNE diyeceksin.”der.

İnsan fıtratında dünya tatlı olmasına rağmen, bebekler dünyaya gelirken ağlarlar. Buranın bir imtihan yeri olduğunu anlamışlar gibi…

               Adem oğullarının dünyadaki ilk imtihanı ise Habil ile Kabilin imtihanıdır. İmtihanları Hikmeti İlahi gereği, Habil ile Kabilin imtihanları bir kadın vesilesiyle olmuştur. Kabil’in,Habil’in hakkıyken,kendi ikiziyle evlenmek istememesi sonucu,Habil’i öldürmesiyle sonuçlanmıştır.

İmtihan zinciri Peygamberlerin türlü türlü imtihanlarıyla devam etmiştir. Mesela, İbrahim aleyhisselam, oğluyla imtihan oldu. Ateşe atılmakla imtihandan geçip, Halilullah oldu. Eyyub aleyhisselam, hastalıkla, Yusuf aleyhisselam iffetliyken iftiraya uğrayıp zindanı,Yusufi medrese adıyla değiştirmiştir. Lut aleyhisselam, kavmi o güne kadar hiç işlenmemiş cürümü işlemeleriyle imtihan olmuştur. Ayrıca,Ashab-ı Uhdud, Ashabı Kehf’in imtihanları da farklı olmuştur. Tabi ki peygamberler zincirinin son halkası olan Peygamberimiz, Hz. Muhammed(s.a.v) ise başta yetimlikle sonra öksüzlükle, Peygamber olduktan sonra yakın akrabalarıyla, Mekke müşrikleriyle sonunda da o çok sevdiği memleketin den hicret ederek türlü imtihanlarla muzdarip olmuştur.

 Günümüze gelecek olursak,İslami hassasiyetimiz olduktan sonra; “Şüphesiz Ki Sizleri Biraz Korku Biraz Açlık, Mallardan Ve Canlardan  Azaltarak Deneriz.Sabredenleri Müjdele.”(Bakara-155) ayetini kendimize şiar edindik. Girdiğimiz dava yolunun zorlu olacağını taa başından biliyorduk. Birbirimize; “Gevşemeyin, Üzülmeyin, Eğer İnanıyorsanız, Üstün Gelecek Olanlar Sizlersiniz.” ayetiyle teskin ettik. Evet,kimimiz, kariyerinden,kimimiz ailesinden,kimimiz eşinden, kimimiz ise çocuklarından ayrılarak imtihanlardan geçtik.Kimimiz muhacir, kimimiz mahkum olup yusufi medreselerde ömrünü çürüttü. Kimimiz de dava uğruna canından geçip imtihanını Şehadet şerbetiyle  taçlandırıp cennete uçtu.

                           Evet imtihandayız! Önemli olan başımıza gelenlerin bizatihi,Allah’ u Tealanın bizi sınaması üzere bir imtihan olduğunun bilincinde ve idrakin de olmamızdır.Bu durum da, başımıza ne gelirse gelsin, Allah’ın izniyle üstesinden geliriz inşallah. Çünkü Allah kimseye gücünün üzerinde hiçbir şey yüklemez. Sahabeler birbirleriyle karşılaştıkları zaman, birbirlerine Asr suresini okur ve öyle konuşmaya başlarlarmış. Yani; “Birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye ederler. ”Bizler de bunu yaygın hale getirirsek bayağı faydası olabileceğini düşünüyorum. Hani arabaların arkasın da; “HUZUR İSLAM DA” yazılır ya bunu yanlış anlayanlar oluyor.Huzur İslam da diyorsunuz ama İslam’ ı yaşayanların hayatı hiçte kolay değil diyorlar. Burada kastedilen Müslüman illaki türlü türlü imtihanlarla karşılaşacaklar ama bunun Allah’ın bir sınaması olduğunu bildiğinden kalbi olarak huzurlu olduğunu anlamaktır. Asla şikayet etmemektir. Hele isyan Müslümanın literatürün de dahi yerini almamalı.

                              “Onlar Başlarına Bir Musibet Gelince,”Biz Şüphesiz(Her Şeyimizle)Allah’a Aidiz Ve Şüphesiz Ki O’na Dönücüleriz” derler.” (Bakara-156)

Sözümüzün evveli ve ahiri Alemlerin Rabbi olan ALLAH’a hamdetmektir.

VESSELAM

Selam ve dua ile                                                                

 

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları