Euro

43,6853

Dolar

38,4006

Altın

4.094,52

  • Ekleme: 21.04.2025 12:39 Güncelleme: 21.04.2025 12:39

"Çocuklarımız İçin Hâlâ Bir Umut Var ?"

Değerli dostlar,

Malumunuz, geçtiğimiz yazımızda çocuklarımızın okul ortamında maruz kaldığı ahlaki erozyona ve yaşanan travmatik olaylara birlikte göz atmıştık. O yazının sonunda da demiştik ki: "Önümüzdeki yazımızda, değerler eğitimini günlük hayata nasıl taşıyabileceğimizi, aile-öğretmen-medya iş birliğinin önemini konuşacağız."

İşte şimdi, bu uzun ama mecburi yolculuğun son durağındayız. Gelin, kaldığımız yerden devam edelim.

 

Şunu hep birlikte kabul edelim: Bir yara, ona sebep olan şartlar ortadan kalkmadan iyileşmez. Eğitimde yaşadığımız ahlaki çözülme de, yalnızca birkaç dersle düzelecek bir mesele değil. Eğer gerçekten bir neslin kalbine dokunmak istiyorsak, bilgiyi olduğu kadar insanlığı da öğretmeliyiz. Çünkü çocuklar, sadece duyduklarını değil, yaşadıklarını öğrenirler.

 

Önce müfredattan başlayalım. Değerler eğitimi, haftada bir saate sıkıştırılınca samimi bir eğitim olmaktan çıkıyor. Oysa değerler, matematik dersinde adalet kavramıyla, tarih dersinde kaybedenlerin onurlu duruşuyla, beden eğitimi dersinde centilmenlikle işlenmeli. Yani her ders, sadece bilgi değil, erdem de taşımalı çocuklarımıza.

 

Tabii okulda başlayan bu yolculuk evde devam etmezse yarım kalır. Burada da sorumluluk bizlere düşüyor. Çocuklarımızla sadece sınav notlarını değil, gün içinde yaptığı küçük iyilikleri de konuşmalıyız. Komşuya taşınan bir poşet, sokakta yardım edilen bir yaşlı... İşte gerçek değerler böyle filizleniyor.

 

Ve ekranlar... Onlardan da kaçamayız. Çocuklarımızın üçüncü ebeveyni artık medya. Fakat ne yazık ki bu ebeveyn çoğu zaman bencilliği, tüketimi, hırsı pompalıyor. Oysa iyiliğin hikâyeleri de anlatılabilir. Yeter ki samimi olalım. Şefkatli öğretmenlerin, adil esnafların, vefalı dostların hikâyelerini anlatalım.

 

Bir de rol modeller var. Çocuklara sadece geçmişin kahramanlarını anlatmak yetmiyor artık. Onlar bugün yaşayan, doğruyu savunan, alçakgönüllü duran örnekleri görmek istiyor. Bu yüzden öğretmenler, sanatçılar, sporcular sadece başarılarıyla değil, duruşlarıyla da konuşmalı. Çünkü çocuklar, gözleriyle gördüklerini kalplerine nakşederler.

 

Şimdi size soruyorum: Kolay mı? Elbette değil. Ama imkânsız mı? Asla.

Bir çocuğun kalbine ekilen bir merhamet tohumu, bir mahalleyi; bir okulda büyüyen adalet duygusu, bir toplumu değiştirir. Yeter ki samimiyetle yola çıkalım.

 

Unutmayın dostlar,

Eğitim sadece zihinleri değil, kalpleri de beslemeli.

Çünkü bilgisayar kadar vicdanı, algoritmalar kadar merhameti de öğretmeliyiz.

Ve biliyorum ki, geç olmadan adım atarsak, her şey değişebilir.

Bu yazı dizisinde amacımız, sadece dert yanmak değildi. Çözümün bir parçası olabileceğimize inanarak yazdık. Yol uzun, zor... Ama yürümeye değer.

Gelin, birlikte yürüyelim.

 Hep birlikte, geç olmadan başlayalım.

Selâm ve duâ ile Allah'a emanet olun

Yazarın Diğer Yazıları
Günün Yazıları

Çerez Politikası

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.