36,3838
34,3320
2.837,41
Türkiye bir
mahalli idareler seçiminin daha yaklaşıyor…
Siyasi partiler aday belirleme çalışmaları için kamuoyunun nabzını
yoklarken aday adayları ve adaylarda yavaş yavaş boy göstermeye başladı…
Genelde Türkiye’de
özelde de Palu’nun gündeminde seçim atmosferi hâkim…
Palu adına
merak edilen şu; bu seçimde gelenek bozulacak mı? Yoksa kangren haline gelen
karşıtlık üzerine on yıllardır yürütülen kirli, sığ, dar siyaset devam mı
edecek?
Gelinen
noktada karşıtlık üzerine yürütüle siyasetin Palu’muza on yıllardır
kaybettirdiği herkesin malumu… Bunu
indirelim şunu çıkaralım mantığı Palu’muzu büyük bile değil küçük bir köy
haline getirdiği bir hakikat.
İnşallah bu
seçimde; karşıtlık, sığ, dar, çıkarcı, menfaatçi siyaset yerine ilkeli, akılcı,
toplumun ali menfaatlerini gözeten, Palu’muzu maddi ve manevi olarak ilerilere
taşıyan bir siyasi anlayış kazanır.
Palu’muzun
yerelden çözülmesi mümkün olan yüzlerce binlerce maddi ve manevi sorunu var. Bazılarını
geçmiş yazılarımda belirtmiştim.
Bu sorunların
çözümü de Palu halkının takdirine, tercihine bağlıdır. Biz değişikliği kendimizde
başlamlıyız ki bu değişiklik topluma da yansısın.
Yazımı konuya
dair meşhur bir hikâye ile nihayete erdirmek istiyorum…
Ülkenin
birinde bir padişah ölünce onun yerine devlet kuşu kimin başına konarsa o
padişah oluyormuş. Birgün padişah ölmüş. Münadiler, Tellallar sokaklara çıkarak
devlet kuşunun bırakılacağı meydanı ve zamanı halka duyurmuş. Köyün birinde
yaşayan iki kardeş de bundan haberdar olmuş. Onlarda bu törene katılmaya karar
vermişler. Kardeşlerden büyüğü kel küçüğü sağırmış. Beklenen gün gelmiş çatmış.
Yola koyulan iki kardeş törenle ilgili birbirlerinin kanaatlerini merak etmiş
Büyük olan kel kardeş sormuş sağır olan kardeşine:
- “Kardeş
hani olmaz da diyelim oldu. Devlet kuşu geldi kafana kondu. Sen padişah oldun.
Ülkeyi nasıl idare edersin”
Küçük olan
sağır kardeş cevap vermiş:
-“Hani böyle
bir şey olursa. Padişah olursam. Sağ elime Kur’an-ı Kerim`i sol elime sünneti
alır ülkeyi o şekilde yönetirim” demiş.
Bu kez küçük
kardeş abisinin fikrini merak etmiş ve kel olan büyük abisine sormuş;
-“Peki devlet
kuşu senin başına konar sen padişah oluşan ülkeyi nasıl yönetirsin?”
-“Eğer devlet
kuşu başıma konar ve padişah olursam. Bir evde biri ölürse ölen kişinin
cenazesi bacadan çıkartılacak. Eğer cenaze bacadan değil kapıdan çıkartılırsa,
bir ölü ile birlikte o aileden bir diriyi birlikte gömeceğim.”
Derken
beklenen an gelmiş ve devlet kuşu kel olan kardeşin başına konmuş, Kel kardeş
padişah olmuş ve hemen bir ferman yayımlayarak kardeşine anlattığı yönetim
şeklini münadilerle ve tellallar vasıtası ile ahaliye duyurmuş. Ahali çok
şaşırmış ama ne çare ferman padişahın.
Sağır kardeş ise tekrar gidip köyüne yerleşmiş hayatına o şekilde devam
etmiş. Padişah fermanını uyguladıkça zulüm ayyuka çıkmış. Ahali bu fermanı
kaldırmak ve bu zulmün sona ermesi için arabulucular arama başlamış derken köydeki
sağır kardeşe ulaşmışlar ve ondan aracı olmasını istemişler.Sağır kardeş bu
zulmün sona ermesi için padişah ile görüşmek için saraya gelmiş halkın
anlattığı zulme çok kızan sağır kardeş padişah olan kel abine sitem etmiş. Neden halka zulmettiğini sormuş kızmış,
çağırıp bağırmış.
Kel olan
padişah kardeşine:
-“Neden bana
kızıyorsun? Bu halk layık olsaydı Allah benim gibi bir zalim yerine senin gibi
bir abidi seçerdi. Sende ülkeyi Kur’an ve sünnet esasına göre adaletle
yönetirdin. Bu halk zulümde ileri gittiği için Allah benim gibi bir zalimin
eliyle cezalandırıyor. Belki ibret alırlar, tövbe ederler, zulümlerinden vaz
geçerler. Bu halk, yanlışını terk ederse Allah beni belki bir başka zaliminin
eliyle terbiye eder yâda helak eder ülkenin başına da senin gibi adil bir
hükümdar geçer.” demiş.
Hâsılı iş bizde
bitiyor. Âlemlere rahmet olarak gönderilenHz. Muhammed(sas) şöyle buyuruyor:
Nasıl yaşarsanız öyle yönetilirsiniz
Yüce rabbimiz
ise Rad suresinde şöyle buyuruyor:
Bir toplum kendini değiştirmedikçe Allah onları değiştirmez
Biraz ağır
olsa da hakikat maalesef bu… Gelin fırsat elimizdeyken daha
fazla geç olmadan dünya ve ahiretimiz adına kendimizden başlayarak bir değişim
başlatalım…