35,9979
34,5383
3.005,99
Bütün kurumlarıyla
devletin ve iktidarların varlık sebebi "insana hizmet"tir. (Öyle
olmalıdır.) Dili, soyu, kültürü veya dünya görüşü ne olursa olsun bir siyaset
ve idare anlayışının temelinde insanı önceleyen, toplumların refahı için
çalışma, insan için adaleti sağlama olmalıdır.
Çünkü emri ilahide yüce
Allah şöyle buyurmuştur; "Herşeyi insanın emrine ve hizmetine
verdik." ayetinden de anlaşılacağı gibi kainattaki bütün mevcudat insana
hizmet etmekke yükümlü tutulmuştur. Mevlana insana hitaben; "Sana hizmet
etmek bütün varlık alemine farzdır." ifadesini kullanır.
Bundan ötürü bugün
siyaset ve idare anlayışına düşen, halkın her türlü meselelerine samimiyetle
eğilen sorunlarını çözen, dert ve sıkıntılarını paylaşan, rasyonel, realist, ahlak
ve erdeme dayalı bir yönetim anlayışını tesis etmektir. Eğer bu yoksa bu
nitelikli kadroların oluşması için gayret ve çaba içerisine girmektir. Çünkü
halkımızın refahı, mutluluğu insanı önceleyen gerçek adaletle mümkündür.
Asr-ı saadet dönemine baktığımızda Peygamber Efendimiz omuzlarındaki ağır yükü
taşımak, insanlığı içinde bulunduğu zulüm ve delaletten kurtarma adına yaptığı
ilk işlerden biridir; 'ehil bir kadro yetiştirmek'. Dar-ûl Erkam'da iman
edenlerden oluşan öyle bir çekirdek kadro yetiştirdi ki, onlar insanlığın bütün
yükünü omuzlayıp kendilerini bu davaya feda ettiler. Toplumun hak ve adalet
üzere olması için, dünya ve ahiret mutlulukları için adalet ve hakkaniyetle
çalıştılar. Mal, makam ve mevki için değil hak için ahlak ve erdeme dayalı,
samimiyetle halkın tüm sıkıntı ve sorunlarını çözen, zorlaştırıcı değil
kolaylaştırıcı bir yönetim biçimini hayata geçirdiler. İnsanlık asr-ı cehalet
ve asr-ı zulmet döneminden asr-ı saadet dönemine geçiş yaptı ve derin bir nefes
aldı. Bunu sağlayan irade, insanlığa hizmeti herşeyin üstünde tutan peygamberi
ahlaktı.
Bugün
halkımızın ve insanlığın mutluluğu, sosyal refah düzeyinin yükselmesi işte bu
anlayışa sahip olan liyakat ve ehliyet sahibi ehil kadrolarla mümkündür.