SEVGİ HAYATTIR !

Saadet SARITUNÇ


Sevgi duygusunu ilk olarak, Hz.Adem hata yaptığı zaman, arşın sütunlarında gördüğü;

“La ilahe illellah, Muhammeddurresulullah “ yazısından dolayı, Allah’ın O’nu sevdiğini anladığı için;

“Ya Rabbi! Muhammed’in hakkı için beni affet.” demesinden duyuyoruz.

 

 Ve yine Kalu Bela’ da; “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna; “Evet, Sen bizim Rabbimizsin! “ cevabından ruhların, Allah‘ı sevdiğinden görüyoruz.

 

Ve sevgi, Hz. Adem yaratıldıktan sonra kendi kaburga kemiğinden yaratılan, Hz. Havva’yı gördüğü zaman, O’na duyduğu şeydi. Devamında ceza olarak yeryüzünde uzun ayrılıklarının ardından sonra buluştukları anda duydukları sevincin adıydı.

 

Ve tarihte sevgiden kaynaklanan ilk katliama şahit oluyoruz. Kabil’in kardeşinin payına düşen kızın daha güzel olduğunu düşündüğünden dolayı onunla evlenmek istemesinden bir nevi sevgi olduğunu hissediyoruz.

 

Yine Hz. İbrahim’in, Rabbi’ni ararken, başta yıldızlar arasında en parlağını gördüğünde ; “Varlıkların yaratıcısı bu olmalı ! “ dedikten sonra sırasıyla ayı ve güneşi gördükten sonra ; “ Ben batıp gidenleri sevmem!” demesin de ki sevgiyi görüyoruz.

Mesela Züleyha‘nın Yusuf’a ihtirasla bağlanmadıktan önceki saf sevgiydi. İhtiraslarından sonra yaptığı onca şeyden sonra Allah’ın , Yusuf’a ; “Onu nikahına al .” dedikten sonra 40 gün Yusuf’a dönmemesi ise Rabbine duyduğu sevgiydi.

Peygamberimizin Hz. Hatice’ye onca sevgisi ve saygısı olmasına rağmen ,Hz. Aişe’yi sevmesi ve O’na dile getirmesiydi.

 

Ve yine  sevgi ,Peygamber Efendimizin , Hz. Ali’ye sorduğu soruda gizli. Hz. Ali’ nin bilmediği ve peygamber ocağından çıkan cevapta. Soru şuydu ; “ Gönül bir tane olmasına rağmen, dört sevgi nasıl sığar?” Hz. Fatıma şöyle cevaplamıştı ; “Allah Tealayı aklım ve imanımla, Rasulünü ruhum ve imanımla, eşimi nefsimle, çocuklarımı da şefkatimle seviyorum.”

                      Biz de ayıp sayılmasına rağmen, Rasulallah’ ın buyurduğu; “Eşinin ellerini avuçlarına alarak yüzüne bakana ALLAH da rahmet nazarıyla bakar ve günahları parmakları arasın dan dökülür..” diyerek, eşlerin birbirlerini teşfik ediyor.

 Bunlardan başka arkadaşlarımızı seviyoruz. Dostluklarından mest olduğumuz.Komşularımızı seviyoruz, gürültüleriyle kafamız şişmesine rağmen. Evlerimizi seviyoruz, bir minder ve kırletten dahi olsa. Hayvanları seviyoruz, bir kedi miyavlamasını, kuşların penceremize konmasını mesela.

   Kitapları seviyoruz,kokusunu ,içinde ki kahramanın çektiklerine üzülüyoruz. Film izlemeyi mesela,duygusal sahne de ağladığımız. Gezmeyi mesela kır bahçelerin de. Çiçekleri, böcekleri, kelebekleri. Çayı seviyoruz, muhabbetle arkadaşlarla başbaşa. Ama kahveyi duygusal zamanlar da kendimizle başbaşa olunca. Gülmeyi, gülümsemeyi seviyoruz, sadaka olması hiç aklımıza gelmeden. Ağlamayı seviyoruz en ücra köşeler de, ciğerler parçalanırcasına.

                    En önemlisi ise davamızı seviyoruz, karasevda gibi aşık olarak. Yolunda canımızı ortaya koyduğumuz. Bu yolda ki dertleri çileleri seviyoruz. Muhaceratı yolculuk,zindanı güllük gülistana çevirdiğimiz.

                     SEVİYORUZ İŞTE !Bu bizim hamurumuz da var.Biz bununla nefes alıyoruz,oksijenimiz sevgidir.Welhasılı kelam SEVGİ HAYATTIR! Hayatımıza karışmayın.

WESSELAM

 

Paylaş: