SEVGİ HAYATTIR !
Sevgi duygusunu ilk olarak, Hz.Adem hata
yaptığı zaman, arşın sütunlarında gördüğü;
“La ilahe illellah, Muhammeddurresulullah “
yazısından dolayı, Allah’ın O’nu sevdiğini anladığı için;
“Ya Rabbi! Muhammed’in hakkı için beni
affet.” demesinden duyuyoruz.
Ve
yine Kalu Bela’ da; “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” sorusuna; “Evet, Sen
bizim Rabbimizsin! “ cevabından ruhların, Allah‘ı sevdiğinden görüyoruz.
Ve
sevgi, Hz. Adem yaratıldıktan sonra kendi kaburga kemiğinden yaratılan, Hz.
Havva’yı gördüğü zaman, O’na duyduğu şeydi. Devamında ceza olarak yeryüzünde
uzun ayrılıklarının ardından sonra buluştukları anda duydukları sevincin
adıydı.
Ve
tarihte sevgiden kaynaklanan ilk katliama şahit oluyoruz. Kabil’in kardeşinin
payına düşen kızın daha güzel olduğunu düşündüğünden dolayı onunla evlenmek
istemesinden bir nevi sevgi olduğunu hissediyoruz.
Yine Hz. İbrahim’in, Rabbi’ni ararken, başta
yıldızlar arasında en parlağını gördüğünde ; “Varlıkların yaratıcısı bu olmalı
! “ dedikten sonra sırasıyla ayı ve güneşi gördükten sonra ; “ Ben batıp
gidenleri sevmem!” demesin de ki sevgiyi görüyoruz.
Mesela Züleyha‘nın Yusuf’a ihtirasla
bağlanmadıktan önceki saf sevgiydi. İhtiraslarından sonra yaptığı onca şeyden
sonra Allah’ın , Yusuf’a ; “Onu nikahına al .” dedikten sonra 40 gün Yusuf’a
dönmemesi ise Rabbine duyduğu sevgiydi.
Peygamberimizin
Hz. Hatice’ye onca sevgisi ve saygısı olmasına rağmen ,Hz. Aişe’yi sevmesi ve O’na
dile getirmesiydi.
Ve yine sevgi ,Peygamber Efendimizin ,
Hz. Ali’ye sorduğu soruda gizli. Hz. Ali’ nin bilmediği ve peygamber ocağından
çıkan cevapta. Soru şuydu ; “ Gönül bir tane olmasına rağmen, dört sevgi nasıl
sığar?” Hz. Fatıma şöyle cevaplamıştı ; “Allah Tealayı aklım ve imanımla,
Rasulünü ruhum ve imanımla, eşimi nefsimle, çocuklarımı da şefkatimle
seviyorum.”
Biz de ayıp sayılmasına rağmen, Rasulallah’ ın buyurduğu; “Eşinin ellerini
avuçlarına alarak yüzüne bakana ALLAH da rahmet nazarıyla bakar ve günahları
parmakları arasın dan dökülür..” diyerek, eşlerin birbirlerini teşfik ediyor.
Bunlardan
başka arkadaşlarımızı seviyoruz. Dostluklarından mest olduğumuz.Komşularımızı
seviyoruz, gürültüleriyle kafamız şişmesine rağmen. Evlerimizi seviyoruz, bir
minder ve kırletten dahi olsa. Hayvanları seviyoruz, bir kedi miyavlamasını, kuşların
penceremize konmasını mesela.
Kitapları
seviyoruz,kokusunu ,içinde ki kahramanın çektiklerine üzülüyoruz. Film izlemeyi
mesela,duygusal sahne de ağladığımız. Gezmeyi mesela kır bahçelerin de. Çiçekleri,
böcekleri, kelebekleri. Çayı seviyoruz, muhabbetle arkadaşlarla başbaşa. Ama
kahveyi duygusal zamanlar da kendimizle başbaşa olunca. Gülmeyi, gülümsemeyi
seviyoruz, sadaka olması hiç aklımıza gelmeden. Ağlamayı seviyoruz en ücra
köşeler de, ciğerler parçalanırcasına.
En önemlisi ise davamızı seviyoruz, karasevda gibi aşık olarak. Yolunda
canımızı ortaya koyduğumuz. Bu yolda ki dertleri çileleri seviyoruz. Muhaceratı
yolculuk,zindanı güllük gülistana çevirdiğimiz.
SEVİYORUZ
İŞTE !Bu bizim hamurumuz da var.Biz bununla nefes alıyoruz,oksijenimiz
sevgidir.Welhasılı kelam SEVGİ HAYATTIR! Hayatımıza karışmayın.
WESSELAM