2020 ELAZIĞ DEPREMİ

Saadet SARITUNÇ


24 Ocak 2020 Cuma günü saat 20.55’te 40 saniye süren 6.8 şiddetinde bir deprem yaşadık. Akşam erken saatlerde olduğu için insanlar uyanıkken yakalandılar. Kimi evinde, kimi iş, yerinde kimi çarşıda yakalandı. Bize de düğünde yakalanmak nasip oldu. Düğün ortasında aniden anons yapıldı. Salonu boşaltmamız duyuruldu. Halayı bırakan kapıya yöneldi. Ortada gelin ve birkaç kişi panik içinde kaldı. Neyse ki onlar da dışarı çıkarıldı. Dışarısı ana baba gününe dönmüştü. Herkesin elinde telefon, yakınlarına ulaşma telaşına girildi. Maalesef ki ne telefonlar çekiyordu ne de internet. Bu durumda yakınlarından haber alamayanlar daha çok panik yaşadı. Artık araba bulan evlerine yol aldı. Yollar birkaç dakika içerisinde İstanbul trafiğine döndü. Yollarda arabalar tıklım tıklımdı.

                     Evlerimize geldiğimizde bütün mahalle sokaktaydı, ateş yakmış etrafında ısınıyorlardı. Kimi de başına battaniye örtmüş ısınmaya çalışıyordu. Yavaş yavaş yıkılan evler ve ölüm haberleri almaya başladık. Bu haberler bizi daha fazla korkutup moralimizi bozdu. Gece saat 02.00’a kadar dışarıda bekleyip, evlerimizde hasar olmadığı için evlere girdik. Sabah 05.00’da şiddetli bir deprem daha oldu. Kimi dışarı çıktı kimi de evde ayakta geçirdi.

                     Sabahın ilk ışıklarıyla AFAD ekipleri arama kurtarma çalışmalarına başladı. Ölü çıkarılanlar olduğu gibi canlı çıkarılanlar da oldu elhamdulillah. Gün boyu çalışmalara devam edildi. Bu arada boşaltılması gereken binaların tespitine başlandı. Evi yıkılan ve oturulamaz hale gelenler, depremin üçüncü gecesinde şehirde oluşturulan çadır kentlere yerleştirildi. Şehir dışından ve yurt dışından yardım tırları geldi. Battaniye ve ısıtıcılar dağıtıldı. Günlük sıcak yemek depremzedelere ulaşıldı.

                  Evi yıkılmayıp hasar tespiti verilenler, kiralık ev arama sürecine girdiler. Bu kez başka sorunlarla karşılaşıldı. Ya ev bulunamıyordu ya da bulunsa da kiralar tavan yapmıştı. İnsanlar ev derdine düşmüştü. Belediyeden boş depolar duyurularak, eşyalarını depolara taşıyan insanlar hal çarelerine bakmaya başladılar. Köylerinde ki kullanılmayan cami imamlarının evlerine yerleşenlerden tutun, eşyalarını depoya koyup babalarının evlerinde yaşayanlar bile oldu. Hatta yurt dışında yaşayan muhacir abi, dayalı döşeli evini bir depremzedeye olduğu gibi teslim etmesi bizi duygulandırdı.

                  Depremzedeler bir şekilde yerleştikten sonra tam ve yarım hasarlı evler tespit edildi. Yarım hasarlı evlere yıkılmasalar da insanların girmesine izin verilmezken,  tam hasarlı evlerin yıkımlarına karar verildi. Artık şehir merkezinde her yerde kepçeler, görevliler, yollara çekilen şeritlerle belediye otobüslerinin  güzergahları değiştirildi. Yıkım sonrası sokaklar tanınmaz hale geldi. Bazı yerlerde baştanbaşa tüm sokaktaki binalar yıkılıp boş arazi haline geldi. Bazı yerler tanınmaz hal aldı.

                    2020’deki bu deprem Elazığ’ı çok etkiledi. Bu boş arazileri gördüğümüzde bakalım şehir ne hale gelecek. Bir on yıl sonra bayağı bir değişikliklerin olacağı, yeni yapı evler, apartmanlar ve iş yerleri yerlerini alacağı kaçınılmaz olacaktır.

                        Elazığ’ın Sivrice ilçesinde olan bu depremin bilançosu ise şöyledir; 41 kişi hayatını kaybetti, 1607 kişi yaralandı, 45 insanımız enkazdan sağ çıktı, 948 artçı deprem meydana geldi. Bölgede Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) kapsamında 3829 personel, 568 araç ve 22 arama kurtarma köpeğinin görev yaptığı ifade edildi. 24.402 çadır, 26.501 yatak ve 62.963 battaniye ve günlük yemek bölgeye ulaştırıldı. İçişleri Bakanı SOYLU da bölgede 45 barınma merkezinin kurulduğunu ifade etti.

                               Rabbim tekrar böyle bir acı yaşatmasın inşaallah. Depremde ölenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Sağ kalanlarımıza ise hayırlı şifalar diliyoruz.

                               Hepimize büyük geçmiş olsun Elazığ’ım!

                                                                                                                                          Saadet SARITUNÇ

          

Paylaş: