Biden döneminde Türkiye-Irak ilişkileri nasıl olacak?
Elazığlı Hemşehrimiz Araştırmacı-Yazar Serdar Mirza Mollabey, ABD Başkanı seçilen Biden'in, Obama yönetimi anlayışının devamı olacağını belirterek Türkiye'nin karşı hamle olarak Irak ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile yakınlaşan bir siyaset izlemeye başladığını söyledi.
"Türkiye-Irak ilişkileri" kitabının yazarı Serdar Mirza Mollabey, 3 Kasım 2020 tarihinde yapılan ancak uzun süre tartışmalara neden olan ABD seçimi, Joe Biden, Biden-Trump çekişmesi ve yeni dönemde Türkiye-Irak ve Türkiye-Kürdistan Bölgesel Yönetimi ilişkileri konularında değerlendirmelerde bulundu.
Joe Biden'in, uzun süren seçim tartışmalarının ardından ABD Başkanı olarak göreve başlamasıyla Trump dönemi kapanırken, Biden yönetiminin bölgede izleyeceği politika ne olacak?
Biden döneminde Türkiye nasıl bir yol haritası takip edecek?
ABD seçimini Biden'in kazanmasının ardından, Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'in, Irak yönetimi ve Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile görüşmeleri ne anlama geliyor?
Yeni dönemde Türkiye'nin Yol Haritası'nı İLKHA'ya değerlendiren "Türkiye-Irak ilişkileri" kitabının yazarı Serdar Mirza Mollabey, Biden döneminin, Obama yönetiminin devamı niteliğinde olacağını söyledi.
"Türkiye ve dünya ülkeleri ABD seçimini kendi yerel seçimleri gibi yakından takip etti"
Çok konuşulan ABD seçiminin artık geride kaldığını dile getiren Mollabey, "Türkiye ve bütün dünya ülkeleri kendi yerel seçimleri gibi bu seçimi takip ettiler. ABD seçimiyle gerek Türkiye'nin gerekse dünyanın bu kadar ilgilenmesinin nedeni, ABD'nin dünyanın birçok yerinde konuşlanmış üslerinin bulunması ve tüm dünyanın politikalarına şekil vermede etkin bir aktör olmasıdır. Birçok ülkede ve yaşadığımız bölgede üsleri olan ABD'de yapılan seçimleri Türkiye görmezden gelemezdi. Seçim süreci boyunca yerel seçimler yapılıyormuş gibi televizyon programlarında tartışmalar oldu, yorumlar ve tespitler yapıldı." dedi.
"Trump bir siyasetçiden ziyade bir şirket yöneticisi gibi hareket etti"
Biden ve Trump karşılaştırması yapan Mollabey yaptığı değerlendirmede şöyle konuştu:
Trump ile iyi veya kötü bir süreç yaşadık. Alışılmışın dışındaki dili ve üslubuyla ilgili ilk başlarda çok ciddi şeyler konuşuldu. Öngörülemez, kestirilemez politikaları, tutum ve davranışları vardı. Köken olarak siyasi bir kariyere, siyasi bir geçmişe sahip bir kişiliği yoktu. Bir siyasiden daha çok şirket yöneticisi havasıyla devlet yönetimine adım atmış oldu. Bu yönüyle Biden'den farklı bir karakteri vardı.
Trump'tan farklı olarak Biden 70'li yıllardan beri 6 dönem senatörlük, 2 dönem başkan yardımcılığı yapmış bir aktör. Siyaseti çok iyi biliyor ve 40 yılı aşkın bir süre siyasetin içinde bulunmuş bir kişilik... Bu yönüyle Trump'tan farklı bir profil çizmiş olsa bile, Amerika'da genelde egemen olan bir devlet politikası vardır ve bu devlet politikası kısa süreliğine bir değişim göstermez, yüzyıllık politikaları vardır. Dolayısıyla Biden döneminde ciddi bir değişim veya ciddi bir farklılık beklenmiyor.
"Biden, Barack Obama'nın politikalarına yön veren kişiydi"
Mollabey, "Biden, 2 dönemde 8 yıla yakın bir süreyle Barack Obama'nın yardımcılığını yaptı. Barack Obama'nın arkasındaki isim olarak Amerika'nın politikalarını belirleyen kişi olarak bilindi. Bu yönüyle Biden'in çok yeni ve çok farklı devlet politikalarına girmesi beklenmiyor, öngörüler bu yönde." dedi.
"Biden'in Kürt politikası Obama'nın devamı olacak"
Biden'in, Türkiye'yi etkileyecek politikalarını 4 ana başlıkta ele alan Araştırmacı-Yazar Mollabey tespitlerini şöyle sıraladı:
ABD, Türkiye'ye yönelik, Irak ve Suriye'deki politikalarını Obama'dan kaldığı yerden devam ettireceğe benziyor. Zira Obama, PYD ve PKK'ya yardımı ile ön plana çıkmıştı. DEAŞ'la mücadele adı altında 20 bini aşkın tırla silah desteği vermesi ile biliniyor.
Bu yönüyle Türkiye ile çatışacak birkaç başlıktan biri, Türkiye'nin kuzey sınırı yani Kürt politikası ile ilgili olacak.
Diğer politikası 70'li yıllarda Türkiye'nin Kıbrıs sorunu ile ilgili durum yaşandığında Biden, Türkiye karşıtlığı ile ön plana çıkmış bir isim.
Bunun dışında Ermeni meselesi konusunda da Türkiye karşıtı ile biliniyor.
"S-400 konusunda yeni yönetimin tavrı ne olacak?"
Rusya'dan S-400 savunma sistemlerinin alınması konusunda Biden'in, seçim sürecinde yaptırımı savunan bir tavır ortaya koyduğunu hatırlatan Mollabey, "S-400 konusunda; Trump, Erdoğan ile kişisel bir dostluğunun olduğunu iddia ettiği için bazı şeyler masada kalmıştı. Bu yönüyle Biden, yaptırımı savunan bir kimlikti. Ama masaya oturduktan sonra iş dışarıdan seçim meydanlarında konuştuğu gibi olmuyor. Daha bir ılımlı olmaya başlıyor. Türkiye ile Amerika arasındaki politikanın uyum süreci biraz zaman alacaktır ama daha sonra her şey yoluna girecektir." dedi.
"Türkiye Biden dönemine fırsat ve zaman vermeden Sincar meselesini halletmek istiyor"
Türkiye'nin, PKK/PYD'ye destek vermesi beklenen Biden'in politikalarına karşılık harekete geçtiğini ve bunun için Irak Merkezi Hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'yle bir dizi temas gerçekleştirmek üzere Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'i gönderdiğini belirten Mollabey şunları kaydetti:
Yaşanan yeni gelişmeler dolayısıyla Türkiye'nin olumsuzlukları bir kenara bırakarak yeni bir zeminde, birlikte bir politika geliştirmeye yönelik karşılıklı iş birliği içerisinde çalışmaya zemin hazırlamış oldu. Türkiye bu arayış içerisinde Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı'mızın da eşlik ettiği bir heyetle, Irak Merkezi yönetimi ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile görüşmeler gerçekleştirmiş oldu. Türkiye'nin bu görüşmelerdeki istek ve beklentilerinin başında, İran-Irak sınırında Türkiye'ye 145 kilometre mesafede olan Kandil'e alternatif olacak olan Sincar konusu vardı.
Sincar konusu neden önemli?
Sincar bölgesinin Türkiye açısındaki önemine dikkat çeken Mollabey, "Sincar bölgesi, Irak-Suriye sınırında, yeni bir Kandil oluşturma çabası içerisinde olan PKK, Türkiye'nin güvenlik konusunda endişe yaşamasına zemin hazırlıyor. Sincar bölgesi zemin olarak Suriye ve Irak arasında PYD ile PKK arasında geçişkenliğe imkân tanıyan bir bölge. Türkiye geçmişte bölgeye ilişkin politikasında savunmaya dönük bir çaba içerisindeydi. Politikası daha çok savunmaya ve dışarıdan gelen tehditleri bertaraf etmeye yönelikti. Ancak son dönemlerde Türkiye, artık savunmaya dönük değil, kendi güvenliğini tehdit eden unsurları yerinde bulup imha etmeye yönelik bir politika izliyor. Fırat Kalkanı, Zeytindalı ve benzeri sınır ötesi operasyonlar, bu duruma yönelikti." diye konuştu.
Türkiye'nin, yeni ABD yönetiminden önce hareket ederek Irak Merkezi Hükümet ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimiyle temaslarda bulunmasını şu sözlerle değerlendirdi:
"Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ve Irak Merkezi Yönetimi ile konuşulan ana gündem maddelerinden bir tanesi Sincar bölgesindeki bu yeni yapılanmanın, Türkiye için oluşturduğu huzursuzluğun bir an önce bertaraf edilmesine yöneliktir. Biden'in soruna bakış açısı Türkiye'nin aleyhine olduğu için, Türkiye; Biden sonrası oluşabilecek tehditleri bertaraf etmeye yönelik, zaman ve fırsat vermeden bir hamle gerçekleştirmek istiyor." dedi. (İLKHA)