Türkiye, Peygambere ve İslam'ın kutsallarına hakaret
edip kaos planlayan oda TV’nin provokasyon çağrılarını konuşuyor.
Aziz Peygamberimize ve İslam’a hakaret eden Yerli
Charlie Hebdo görevini gören oda TV adlı internet sitesine tepkiler dinmek
bilmiyor.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Elazığ Koordinatörü Zülfü
Öztürk ve Üyeler Abdullah Çetiner ile Yavuz Öner, OdaTV`nin Peygamberimize
hakaret etmelerinden dolayı, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulundular.
Suç duyurusunun ardından adliye binası önünde
Peygamber Sevdalıları Vakfı yetkilileri bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Elazığ Koordinatörü Zülfü
Öztürk şu açıklamalarda bulundu;
'Her kim Allah'a, meleklerine, peygamberlerine,
Cebrail'e ve Mikail'e düşman ise artık şüphesiz Allah da kâfirlerin
düşmanıdır.(Bakara - 98)' ayetiyle konuşmasına başlayarak, oda TV adlı internet
sitesine sert tepki gösterdi.
"Rabbimizin ve Peygamberinin dostlarını dost,
düşmanlarını da düşman bilelim"
İslam’a ve onun kutsallarına hakareti asla ama asla
kabul etmediklerini vurgulayan, Öztürk;
"İslam-küfür cephesinin gittikçe
birbirinden ayrışarak berraklaştığı, herkesin artık İslam’dan veya küfürden
yana tercihte bulunarak safını netleştirdiği ahir zaman dilimindeyiz. Anneler
ve babalar olarak yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem azabından kendimizi,
çocuklarımızı, sevenlerimizi kurtarmak ve cennetlerde felaha ulaşmak için son nefesimizi
vermeden evvel kalbimizi, Yüce Rabbimizin ve onun sevgili Peygamberinin
sevgisiyle dolduralım. Rabbimizin ve Peygamberinin dostlarını dost,
düşmanlarını da düşman bilelim. Dilimiz döndüğünce, gücümüz yettiğince İslam'a
ve onun kutsallarına hakareti asla ama asla kabul etmeyerek, İlahi
sorumluluğumuzu her daim yerine getirelim. Ta ki yüce Mevla’nın huzuruna Alnı
ak, kalbi pak çıkabilelim." dedi.
"Bu zihniyet 2010'da Kur'an-ı Kerim'i yakan
papazı savunan Charlie Hebdo’nun kirli ve yerli zihniyetidir"
İslam düşmanlarının kirli dilleri ile yüce mukaddesata
hakaret etmekle bir kez daha derin nefretlerini gösterdiklerini belirten Öztürk
"Bilindiği üzere Salman Rüşdi–Charlie Hebdo
çizgisinde yayın yapan oda TV denilen karanlık güruh tarafından yayınlanan bir
yazıda Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Selleme, aziz dinimiz İslam'a,
Kur'an-ı Kerim'e, sahabe-i kirama ve İslam âlimlerine ağır hakaretlerde
bulunuldu. Bahsi geçen yazıda bununla da yetinilmeyip gözümüzün nurundan
sıradan bir insandan bahseder gibi söz edildi, vahiy alay konusu yapıldı. Bu
karanlık yüzler tüm bunlarla da kalmayıp, halen yayınlarının arkasında durmakta
ve kuduzluklarına devam etmektedirler. Bu zihniyet, İslam’ın kutsallarına
1989'da saldıran Salman Rüşdi'nin, 2005'te Danimarkalı karikatüristin ve
2010'da Kur'an-ı Kerim'i yakan papazı savunan Charlie Hebdo’nun kirli ve yerli
zihniyetidir." diye konuştu.
"Düşünce ve ifade özgürlüğü kılıfı,
mukaddesatımıza saldırma hakkını asla vermez"
Tüm Müslümanların kalbini nefretle dolduran bu işin
arkasında, dünya emperyalistlerinin ve onların yerli işbirlikçilerinin düşmanca
politikalarının yattığına dikkat çeken Öztürk, "İslam düşmanlarının bu
alçakça hareketinin yegâne sebebi, İslami uyanışın tüm dünyada gittikçe
yayılmasıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğü kılıfı, mukaddesatımıza saldırma
hakkını asla vermez. Hatırlanacağı üzere, daha önceleri de malum yapıların
türevi olan kimi kuruluşlar tarafından defalarca İslam'ın kutsallarına hakaret
edilmiş, bu tavır bütün bir kamuoyunun sert tepkisine neden olmuştu. Dünden
bugüne yaşanan bu hakaretlere verilen tüm tepkilere rağmen bu zihniyetin hâlâ
pervasız bir şekilde İslam'ın kutsallarına saldırması, büyük bir
provokasyondur. Kendi içinde bulunduğu toplumun kutsallarını hiçe sayarak kimi
zaman sanatsal faaliyet, kimi zaman da sözüm ona fikir özgürlüğü kapsamında
toplumu tahrik eden bu saldırıları gerçekleştiren malum zihniyetin, gün
geçtikçe İslam'a düşmanlıklarını alenileştirdiği görülüyor. Bu açıkça tahrik ve
provokedir, kışkırtmadır ve maksatlıdır. Müslümanları tahrik etmek ve bazı
karanlık hesapları için yaptıkları sistematik saldırılardan bir
saldırıdır." ifadelerini kullandı.
"Kur'an ve Hazreti Muhammed Müslümanların Namus-u
Ekberleridir"
Açıklamasının devamında Öztürk şunları söyledi:
"Hiç kimsenin düşünce ve ifade özgürlüğünü bahane ederek dünya
Müslümanlarının ve halkımızın inançlarına ve kutsallarına hürmetsizlik etmeye
hakkı yoktur. Hiç kimsenin Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Ve Selleme dil
uzatmaya, bir buçuk milyarlık İslam ümmetinin 'Canım sana feda ya Muhammed'
dediği Peygamberine düşünce ve ifade özgürlüğü kisvesi altında edepsizlikte
bulunarak hakaret etmeye asla ve asla hakkı olamaz. Kur'an ve Hazreti Muhammed
Müslümanların Namus-u Ekberleridir. Hazreti Peygamber ve Kur'an-ı Mübin'e hakaret
eden ve saldıran bütün Müslümanlara hakaret etmiş ve saldırmıştır. Dolayısıyla
Hazreti Peygamberin ve Yüce Kur'an-ın düşmanları bütün Müslümanların da ortak
düşmanıdır."
"Bu ülkede ne İslam ne de İslam'ın kutsalları
sahipsiz değildir!"
İslam'a ve Peygambere yapılan küstahlığı
lanetlediklerini aktaran Öztürk, "Siz yerli Charlie Hebdo olabilirsiniz
ama burası Fransa, Danimarka ve ABD değildir. Peygamber Efendimize, İslam'a,
Kur'an-a, sahabelere ve canını aziz İslam davası uğruna vermiş seçkin âlimlere
yapılan bu küstahlığı lanetliyoruz. Müslümanların kutsallarına hakaret etmeyi
marifet zanneden bu zavallı güruh bilmelidir ki, Müslümanlar sizin
hakaretlerinize katlanmak zorunda değiller. Bu ülkede ne İslam ne de İslam'ın
kutsalları sahipsiz değildir. İslam'a ve İslam'ın değerlerine saldırmaktan
artık vazgeçin! İslam'a ve İslam'ın değerlerine saldırmak bugüne kadar kimseye
fayda sağlamadığı gibi, tam aksine İslam ve Müslümanlar tüm saldırı, iftira ve
karalamalara rağmen sürekli yükselmiş ve yücelmişler, düşmanları da rezil ve
yok olmaya mahkûm olmuşlardır. Sizlerin de akıbeti selefleriniz olan İslam
düşmanlarından farklı olmayacak, tarihin çöplüğüne atılmaktan
kurtulamayacaksınız." şeklinde konuştu.
"Yetkililer gerekeni yapıp kamuoyunu teskin
etmelidir"
Yetkililere çağrıda bulunan Öztürk, halkı kin ve
düşmanlığa sevk eden, kutsallarımıza hakareti meslek edinen din ve Peygamber
düşmanları ile ilgili gerekli yasal işlemlerin bir an önce yapılması
gerektiğini ifade ederek, "Bizler Peygamber Sevdalıları Vakfı olarak
halkımızı temsilen hukuki hakkımızı kullanmak suretiyle bugün malum karanlık
oda TV hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. İdareyi ellerinde bulunduran
ilgili ve yetkililerin (Hükümet, Diyanet, Savcılar) halkı kin ve
düşmanlığa sevk eden, kutsallarımıza hakareti meslek edinen din ve Peygamber
düşmanları ile ilgili gerekli yasal işlemleri, açıklamaları yapmak sureti ile
kamuoyunu tatmin ve teskin etmeleri gerekir. Bizlerin ve kamuoyunun beklentisi
bu yöndedir. Bu küstah saldırıların kendilerini muhafazakâr olarak tanımlayan
bir hükümet döneminde yapılıyor olması ve buna tepki gösterilmemesi ayrıca
üzücü bir durumdur. Yüzde 99'u Müslüman olan bu diyarda bütün bir halk olarak
öyle güçlü bir tepki ortaya koymalıyız ki, bir daha hiç kimse Müslüman
memleketinde salyangoz satmaya kalkışamasın. Rabbimiz tüm şerleri hayra tebdil
etsin, bu girişimimizi de hayırlara vesile kılsın."