36,7272
35,1895
2.968,28
Bundan sonra ne olacak?
Karar ile ilgili gerekli itirazları avukatlarımız, ilgili
makamlara yaptılar. Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkımız ile ilgili
girişimlerde bulundular. Ümidimiz, bu yanlıştan ve zulümden dönülmesi. Devam
etmesi durumunda elbette hak arayışımızı Türkiye dışında sürdüreceğiz.
Karar sonrası Türkiye'de kalıp, gerekirse cezaevine girmekti
düşüncem. Ancak hicret etmemin ve yurtdışında da olsa partimizin davasına
hizmet etmemin daha uygun olacağı kararı ağır bastı. Bugüne kadar ki mücadele
hayatım boyunca hep “Allah'ın taktirine teslim” olmuş, “davamın kararlarına
itaat” etmiş biri olarak bundan sonra da böyle devam edeceğim inşallah.
Dosyamızın ve aldığımız cezaların bir de Türkiye boyutu var. Bu
karar, Türkiye için iyi olmadı; Türkiye'nin durumunun iyi olmadığını ve
gidişatının iyiye doğru gitmediğinin bir göstergesi daha oldu.
Tıpkı, FETÖ'nün hükümet müttefiki ve etkin olduğu dönemin
benzeri bir dönem yaşıyor Türkiye. O dönem hükümet ipleri FETÖ'ye kaptırmıştı.
FETÖ istediği gibi at koşturuyor ve hedefe koyduklarının işini usulünce
görüyordu. Dosyalar oluşturuyor, insanları haksız yere cezalandırıyordu.
Biz o dönemde FETÖ dedikçe, birileri, FETÖ'nün bize yönelik
zulümlerinden dert yandığımızı sanıyordu sadece. Ama bizim derdimiz ve
endişemiz daha büyüktü halbuki. Biz Türkiye'nin geleceğini tehdit altında
görüyorduk... Ta ki, FETÖ darbe yaptı...
Şimdi de hükümetin ittifak kurduğu ve yavaş yavaş ipleri
kendilerine kaptırdığı “milliyetçi/ulusalcı Kemalistler” diyoruz ve bunların
tehlikesine dikkat çekiyoruz. Yine birileri, uğradığımız zulümlerden dert
yandığımızı sanıyor sadece. Ve hükümet, yine gelişmeler karşısında üç
maymunları oynuyor ve gidişatın tehlikesi hususunda yapılan bütün uyarılara
karşı, kulağı üzerine yatmaya devam ediyor.
Böyle giderse korkarım ki yine bir darbe olacak. Darbenin şekli
nasıl olur bilemem ama askeri olursa yine korkarım ki, böyle bir darbe bu sefer
atlatılmayabilir. Önceki darbeyi engelleyen halkın bir kısmı bu sefer sokaklara
çıkmayabilir.
“Diğer darbeyi önledik de ne oldu, darbeye karşı çıkanlar, halkı
sokaklara çağıranlar ve sokaklara dökülenler dışlanmadı mı, cezalandırılmadı
mı; darbeye karşı halk devrimimizi çaldılar, yandaşlara peşkeş çektiler, kendi
şahsi amaçları doğrultusunda kullandılar, milliyetçi/ulusalcı Kemalist
kesimleri baş tacı ettiler, devleti onlara teslim edip başımıza yeniden bela
olarak sardılar, büyük bir kesim halkı küstürdüler” diyenlerin sayısı az değil.
Gün be gün artıyor bu sayı ve yeni bir darbe durumunda; “oh oldu”, “hak ettiler”
diyecek duruma getirdiler bir kısım halkı.
Ben her şeye rağmen nihai noktada, sap ile samanı birbirine
karıştırmadan memleket söz konusu olduğunda bize yapılan zulümleri bir kenara
bırakıp, acılarımızı içimize gömüp; birileri anlamasa ve kıymetini taktir edemese
de memleketten yana bir tavır içinde olurum. Bu tavrımız da birilerinin
zannettiği ve öyle lanse ettiği gibi bir şahsa veya hele bir partiye destek hiç
değildir, memlekete desteğimizdi bu. Bu müspet yaklaşıma herkes devam eder mi?
Görünen köy kılavuz istemez. Her şeye rağmen iyi niyet ve
mecburiyet hali ile hareket edenlerin açtıkları kredilerin toplum içinde
tükenmekte olduğunu gözlemlemek zor olmasa gerek. İnsanlar, “hükümet FETÖ ile
ittifak kurdu, HÜDA PAR'a ceza olarak yağdı; HDP/PKK ile masaya oturdu, HÜDA
PAR'a katliam oldu; HÜDA PAR dışlandı, baskılandı, camia olarak mağdur edildi
ama bütün bunlara rağmen darbeye karşı durdu; Türkiye'nin kritik süreçlerinde
hep yapıcı ve kurtarıcı rol aldı, memleketten yana tavır aldı ve destek oldu
ama gelinen nokta aldıkları, ceza oldu” diyorlar. Buna yolsuzluklarınızı, adam
kayırmalarınızı, rüşveti, güvenlik soruşturmaları ve mülakat mağduriyetlerini,
iktidar kibrinizden oluşan rahatsızlıkları da ekleyin...
Bu gidişat ve bu tablo, iyi niyetleri öldürüyor. Bir darbe
yediğinizde yanınızda duracak kimse bırakmayacaksınız.
Bizden söylemesi...
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için "çerez politikasını" inceleyebilirsiniz.