Özel harekâtçılar köylüleri darp etti

Diyarbakır’da bazı özel harekât polislerinin köylüleri darp ettiği, etrafa korku salmak için de havaya ateş açtıkları öne sürüldü.

Özel harekâtçılar köylüleri darp etti

Advert

Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde bazı özel harekât polislerinin köylüleri darp ettiği, etrafa korku salmak için de havaya ateş açtıkları iddia edildi.

HABERİN VİDEOSU


Alınan bilgiye göre dün öğle saatlerinde, Tavşantepe köyünde yaşları 5 ila 12 arasında değişen çocuklar, maytap patlattı. O esnada köyde karakol kurmuş olan bazı özel harekât polisleri, durumdan rahatsız oldu.

Köylülerin ifadelerine göre polisler, küçük çocukların maytap patlatmasının hesabını büyüklerinden sordu. 

Köy sakinlerinden Cahit Kaya “Beni, 15 yaşındaki bir oğlumu ve yeğenimi darp ettiler. Beni hastaneye kaldırdılar. Darp raporu aldım.” dedi.

“Bizi dipçiklerle dövdüler”


Kaya yaşananları şöyle anlattı:

“Ben arabamla merkez Sur ilçesine bağlı Çarıklı Mahallesi’nden geliyordum. Oradan geldiğimi jandarma da polis de gördü. Eve gelip arabamı bıraktım. 16.00 gibi namaz kılmak için camiye gittim. Namazlarımı sürekli cemaatle kılmaya çalışıyorum. Jandarma da polis de beni tanıyor. Ben camiye doğru giderken karşıdan iki özel harekât polisinin geldiğini gördüm. Selam vermeden yanımdan geçtiler. Devriyeye çıktıklarını düşündüm. Caminin yanına geldiğimde polisler köyden silah seslerinin geldiğini söylediler. Ben ise Çarıklı’dan geldiğimi, silah seslerini duymadığımı söyledim. O esnada 4-5 yaşlarındaki iki çocukla yanımıza gelerek ‘Bu çocukların eline patlayıcıyı siz veriyorsunuz.’ dediler. Ben de ‘Ne patlayıcısı? diye sordum. Küçük bir yeğenim vardı, onu da çağırdılar. 12 yaşındaki yeğenimle küfürlü konuştular. Ben ‘tartışabiliriz’ ihtimaline karşın bir şey demedim. Küçük yaştaki çocuklara bomba yapmayı öğrettiğimizi öne sürdüler. Ben de ‘Benimle muhatap olmayın. Siz benim muhatabım değilsiniz.’ dedim. Aniden iki özel harekât polisi birden üzerime atladı. Ben ise o esnada caminin kapısının önünde oturmuş imamı bekliyordum. Dipçiklerle vurmaya başladılar. Polisler üç kişiydi ama biri bana hiç karışmadı. Köyümüzde jandarmanın da karakolu var. Eğer o esnada jandarma orada olmasaydı beni perişan ederlerdi. Küçük oğlum gürültüyü duyunca o da camiye geldi. Kendisi 15-16 yaşlarındadır. Ne olduğunu bilmiyordu. Oğlum gözümden kan aktığını görünce duruma tepki gösterdi. Bunun üzerine onu da darp ettiler. Polislerden ikisi hem beni hem oğlumu dövdüler.” dedi.

“Bize terörist gözüyle bakıyorlar”


“Normalde sürekli gelip gittiklerinden dolayı bizi tanıyorlar, kim olduğumuzu biliyorlar. Buna rağmen bize terörist gözüyle bakıyorlar.” diyen Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hem uzun namlulu silahlar hem de tabancalarla havaya ateş açtılar. Yeğenimi de darp ettiler. Onlar ateş ederken yeğenim silahın namlusundan tutup havaya kaldırdı. Namlu ısındığı için eli yandı. Bir kaç defadır bunlar silahla oynadıkları için silahları ateş alıyor. Aramızda 15 metre mesafe var. Etrafta çocuklar var. Allah muhafaza birine bir şey olabilir. Polisler sürekli etrafımızda olduğu için kadınlarımız ve kızlarımız doğru düzgün evin dışına çıkamıyor. Sürekli içeridedirler. Özel harekâtçılardan bazıları sürekli insanları kışkırtmaya çalışıyor. Bu durum böyle devam ederse olaylar büyür. Bizden köyü terk etmemizi istiyorlar. Biz de özellikle polisleri köyümüzde istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Karakolumuzdan şikâyetçi değiliz, askerle bir sıkıntımız yok”

Kaya sözlerini şöyle noktaladı:

“Buradan Cumhurbaşkanı’na ve Sayın Valimize sesleniyorum. Bu polisleri bizim kapımızdan alsınlar. Karakolumuzdan şikâyetçi değiliz, askerle bir sıkıntımız yok. İki yıldır burada hem komandolar hem de Bağlar Jandarma İlçe Komutanlığı görev yapıyor. Bugüne kadar bir sıkıntı yaşamadık. Ama özel harekât polislerinden bazıları sürekli sorun çıkarıyor. Sürekli bizi terörist olmakla itham ediyorlar. Eğer biz terörist isek bunu jandarma da bilirdi. Birkaç yıl önce de bize ‘Siz teröristsiniz.’ diyenler olmuştu. Bu tür sözler bizi çok rahatsız ediyor. Şeref ve gururumuzu dokunuyor.” (Mehmet Çelik-Emrah Deniz/İLKHA) 



Advert

Paylaş:
Advert