PKK’nin infaz ettiği şahsın akrabalarından HDP’ye sert tepki

Yüksekova’nın Güngör Mahallesi’nde, kaçırıldıktan sonra önceki gün infaz edilmiş olarak bulunan Haydar Çelik’in akrabaları, taziyeye gelen HDP’lilere sert tepki gösterdi.

PKK’nin infaz ettiği şahsın akrabalarından HDP’ye sert tepki

Advert

Hakkari’nin Yüksekova İlçesi Güngör Mahallesinde ikamet eden ve iki gündür kendisinden haber alınamayan Haydar Çelik, infaz edilmiş olarak bulundu. Çelik’in bir süredir PKK tarafından tehdit edildiği de ortaya çıkmıştı.


Edinilen bilgilere göre önceki gece saat 19.00 sularında evinden ayrılan Haydar Çelik’ten bir daha haber alınamadı. Çelik’in hayatından endişe eden ailesi, jandarmaya başvurarak kayıp ihbarında bulundu.

Yapılan araştırma ve incelemelerin ardından Çelik’in PKK tarafından kaçırıldığı ve Kuruköy yolu üzerinde boş bir tarlaya götürülerek burada kafasına sıkılan tek kurşunla infaz edildiği ortaya çıktı.

Bir süredir PKK tarafından tehdit edildiği de öğrenilen Haydar Çelik’in, hastanede sinir krizi geçiren ailesi PKK’ye lanetler yağdırdı.

Haydar Çelik’in akrabası olan Necdet Erener’inde geçen sene PKK tarafından katledildiği öğrenildi.

İkiyaka nüfusuna kayıtlı olan Haydar Çelik’i öldüren PKK’nin 24 Kasım 1989'da da aynı köyde yaşlı, genç, çocuk ayırımı yapmaksızın 21 masumu katlettiğini belirten köylüler, PKK’nin, kendisi gibi düşünmeyenlere karşı hiçbir zaman tahammül etmediğini ve hayat hakkı tanımadığını söyledi.

Katledilen Haydar Çelik’in köyünde kurulan taziyesine katılan HDP Milletvekili Esat Canan’a tepki gösteren köylüler, 35 yıldır PKK’nin zulmünün eksik olmadığını ve Kürd halkının bu zulme karşı sesinin çıkması gerektiğini söylediler.

“Bu kabul edilebilecek bir zulüm değildir Esat Bey…”

“Bütün Ortadoğu halkları gibi Kürd halkı da Müslümandır.” diyerek sözlerine başlayan Çelik’in ismi öğrenilemeyen akrabası, konuşmasına şöyle devam etti:

“Tarihte hiçbir dönem Kürd milleti, hiç kimseye zulüm etmiş değildir. Ama 35 yıldır bu şekilde bizlere zulüm ediliyor. Bizim ne suçumuz var. Yaptığınız çok büyük bir utanç ve ayıptır. Bu insanların Kürdlükle bir alakası var mı? Yok. Kürdlük adına gelip bize zulüm ediyorlar. 35 Yıldır bu bölgede biz 350 şehit verdik. Bugüne kadar, gelip de bizden bir nefer götürüp öldürmeleri için hiçbir sebebi kimseye vermedik. Ama bu işin suçu öncelikle sizindir (Esat Canan’a hitaben) sonra aşiretlerimizindir. Daha ne zamana kadar gelip bizi esir alacak ve götürüp bizleri katledecekler.”

“Mazlumun yanında yer almamız lazımdı”

Bu zulme karşı sessiz kalınmaması gerektiğini ve bunda böyle bu zulme sessiz kalınmayacağının altını çizen Çelik’in akrabası, köyün imamına hitaben, “Zulme karşı başkaldırın demeniz lazımdı” diyerek konuşmasına şöyle devam etti:

“Kürdler, Müslümanlar bunu hiçbir zaman kabul etmeyeceklerdir. Yine bunun en büyük suçu burada oturan imamımızındır. İmam’ın, bu çağrıyı yapması lazımdı. Bu zulme karşı başkaldırın diye çağırması lazımdı. Mazlumun yanında yer almamız lazımdı. Ama bu olmayınca, her gün bir zulümle karşı karşıya kalıyoruz. Bir gün geliyorlar çocuklarımızı öldürüyorlar, diğer gün gelip çocuğumuzu dağa götürüyor ya da kaçırıyorlar…Bu kabul edilebilecek bir zulüm değildir Esat Bey…”   (İLKHA)





Advert

Paylaş: