Gelelim AK Parti ve Erdoğan'a... MUTLAKA OKUYUN.

Hazreti Ömer ile Yaşlı Kadın meselesini bilmeyen yoktur!

Önce özetleyelim.

Hazreti Ömer, halife olduktan sonra Medine sokaklarında dolaşmaya başlamış. Uzak bir mahallede geç bir saatte içinde ışık yanan bir çadır görmüş. Yanındakilere "Dün bu çadır burada yoktu. Yeni gelmiş olmalılar" diyerek o saatte ayakta olduklarına göre içeridekilerin yardıma ihtiyaçları olduğuna karar verip, hal hatır sormak için uğramış.

Bir de bakmış ki üç çocuk feryat figan ağlamakta. Ateşin başındaki yaşlı bir kadın ise içine taş doldurduğu kazanı karıştırıp durmakta... Hz. Ömer merak edip ne yaptığını sormuş.

Yaşlı kadın kederle cevap vermiş:

"Çocuklar aç... Onları yemek yapıyormuş gibi avutuyorum. Uykuları gelince bitkin düşüp ağlamayı kesecek ve uykuya dalacaklar diye umut ediyorum."

Hz. Ömer sormuş: "Peki neden gidip Halife Ömer'e bu durumu bildirmedin? Belki yardımda bulunurdu. Nereden haberi olsun adamın bundan?" Kadın yanıt vermiş: "Eğer Halife Ömer, şehrinde üç yetimin ağladığından habersiz ise o makamda niye oturup durur ki?"

***

Hikâye Hz Ömer'in kadına yardımı ile bitiyor ama biz burada noktalayalım...

Gelelim AK Parti ve Erdoğan'a...

25 yıldır 'evladım bir gün gelecek' diye taş kaynatan (umut büyüten) anneler, kuzularına kavuşamadan birer birer vefat ediyor...

Komplolara uğradılar, iftiralara uğradılar, bir kısmı kendisini savunma imkânları bile elde edemeden girdiler cezaevlerine...

Biliyorum haberiniz yok!

Adıyaman ve Elazığ'da da Fettullahçı polis-yargı marifeti ile cezaevine girdiklerinde iktidarda siz vardınız ama biliyorum haberiniz yoktur.

Hamile kadınlar gözaltına alınmak istendi... Kamuoyu infiali olmazsa belki de doğum yapmasına bile izin verilmeyecekti, hukuksuzluk diz boyu idi ama biliyorum haberiniz yoktu.

Kur'an dersi verdiği için Kemalizm'in gadrine uğrayan kadınlar kapısı kırılarak gözaltına alınıyor, evi dağıtılıyor ama biliyorum haberiniz yoktur

Taş kaynaya kaynaya hamura döndü...

Su tükendi...

Kazan çatladı, çatlayacak…

Yaşlı kadının koca halifeye dediği sözler ile noktalayalım:

"Eğer Halife Ömer, şehrinde üç yetimin ağladığından habersiz ise o makamda niye oturup durur ki?"

Bilmem anlatabildim mi?

Mustafa KARAKAŞ