BİR GÖK BİR DERE: GÖKDERE

YENİ YAZARLARIMIZDAN MUSA ÖZDEMİR`İN KALEMİNDEN

BİR GÖK BİR DERE: GÖKDERE

Advert

Palu`ya bağlı Elazığ`ın  sınır köyü tarihi mazisi derin bir o kadar doğal halini korumuş olan Gökdere ..

Şöyle bir eskilere gidelim; sabah erken uyanan çocuklar annelerin yaktığı meşe odunu ateşinde sac ekmeğini beklerken, örgülü sepetin altındaki kaymağı sürerdi cefakar analar..

Akdağ`dan yükselen günün ilk ışığı vururdu damlara bağlara ve berrak akan Murat nehrine..Levé bunun (Damların üstü) ilk nefesi damların üstünde alırdık şöyle bir göz gezdirirdik.  Zére la`nın Bahçeleri,  Dâğları içimizi açardı.

Sonrasında tarlalarda, dağlarda yada bâğlarda alın terinin ve helal ekmeğin mücadelesini en doğal, en saf bir şekilde verirdi emektar babalar.

Wâre ma (Yaylalarımız);  Yege nedir, Wâre gâl, Hér wâre, Pe Kaf her birinin ayrı bir kaleme sığmayan  destanı vardır.. 

Hayvancılık üst seviyedeydi peygamber mesleği nıvété dıwar (herkes sırayla çobanlık etmesine denir) çobanlık her eve nasip olurdu sırayla. İnsanın kendisiyle baş başa kaldığı en güzel ve doğal ortamdı çobanlık. İnsan Yaratanın yaratılış gücünü  hissettiği en iyi ortamdır dağlar. Sérsélâ ,Keré sâli , çepér ve kıl kèrabulli (Dağ İsimleri) gibi dağlarıyla harika ve bir o kadar doğal görünüme sahiptir Gökdere,

 Hele ki suları bir başkaydı köyümün, sabahın ilk saatlerinde uyanır uyanmaz Vır İni Doya (Çeşme İsmi) gider yüzümüzü yıkar adeta yeniden hayat bulurduk. Oke dızzık Çeşmesinden su getirmek zevk ehli insanların ayrılmaz yanıydı. Kérevdel, Oke Gulşedun, oke çale mılxun, Herzalı, Oke dualek saymakla bitiremeyeceğim suların var olduğu bu diyar adeta hayat fışkırtıyordu.

İşte tüm bu güzellikleri sadece mazide bırakmamak adına ne yapmalı ve nasıl yaşatmalıyız?  Buna kafa yormamız gerekmekte. Bu konuyu da inşallah başka bir yazımda yazmaya çalışacağım.

Advert

Paylaş:
Advert