Hakkını helal et yavrum

“Yavrum… Meğerse pişmanlık, ertelediklerinin aklına takılmasıymış insanın.

Hakkını helal et yavrum

Advert

Ve erteleyecek gün olmayınca yürekte duyulan acı böyle bir şeymiş… Sokakta seninle top oynamayı hep erteledim hakkını helal et.  Ne de çok ertelediğim şeyler var aklıma geldikçe hüzne boğuluyorum… Bisiklet istemiştin mesela hatırlar mısın? Benimle bisiklete binmek isterdin… Yarışalım ben seni geçerim derdin. Ben de sana “bakarız” demiştim. Aklımda geçim telaşı unutuverdim, hakkını helal et yavrum…

Hani bir kere parka gitmek istemiştin benimle. Bana “salıncakta salla beni, hem simit de yeriz” demiştin. Ben ise “sonra” demiştim. O sonranın hiç gelmeyeceğini bile bile… Söz yavrum! Seninle tekrar bir araya gelirsek seni parka götüreceğim. Simit de yeriz…

Söz… Bu sefer geçekten söz,  pikniğe de götüreceğim seni… Kırlarda koşacağız özgürce… Hep birlikte olacağız… Ama mızıkçılık yok! Ben seni geçince “amaaaa” deyip naz yapmayacaksın bana.

Dersini yapmadın diye de kızmayacağım. Vaktinde yatmadın diye söylenmeyeceğim. Hatta saatlerce oturup seni dinleyeceğim yavrum. Göreceksin bunların hepsini yapacağım…  İnsan neyi hissederse onu yaşamalıymış. Sen ağladığında kızmıştım sana. Her şeye ağlanmaz diye… Hakkını helal et çocuğum. Geç anladım. Bundan sonra doyasıya ağlayacak ve güleceksin. Duygularına engel olmayacağım artık.

Hakkını helal et yavrum… Hani canın elma çekmişti. Bir kerecik ısırmıştın elmayı. Ben de “yemekten sonra yersin” deyip elinden almıştım. Unuttum işte… Yemekten sonra vermedim elmayı sana. Sözümü tutmadım… Şimdi bir elma al ve doyasıya ye olur mu?

Emanetimdin, sana iyi bakamadım hakkını helal et yavrum…

Yavrumuzla yapacaklarımızı ertelemeyelim. Sonra çok geç kalmış olabiliriz. Emanetimize iyi bakalım. Ertelenmişlik duygusunu ona yaşatmayalım. Bizler de ertelemenin pişmanlığıyla yaşamayalım. Bu mektup bize ufak bir hatırlatma olsun.

Emanetlerimizin kıymetini bilmek dileğiyle…

 

SÜMEYYE AKSOY

Advert

Paylaş:
Advert