Bir portre: Cahit Zarifoğlu

Doğruhaber

Bir portre: Cahit Zarifoğlu

Advert

Tam adı Abdurrahman Cahit Zarifoğlu olan ve 1 Haziran 1940'ta Ankara'da dünyaya gelen şair, pankreas kanseri nedeniyle, 1987'nin 7 Haziran günü İstanbul'da vefat etti.

 “Seçkin bir kimse değilim

İsmimin baş harfleri acz tutuyor,

Bağışlamanı dilerim…

Sana zorsa bırak yanayım,

Kolaysa esirgeme

Hayat bir boş rüyaymış

Geçen ibadetler özürlü

Eski günahlar dipdiri

Seçkin bir kimse değilim

İsmimin baş harflerinde kimliğim

Bağışlanmamı dilerim…

Sana zorsa bırak yanayım,

Kolaysa esirgeme

Hayat boş geçti

Geri kalan korkulu

Her adımım dolu olsa

İşe yaramaz katında

Biliyorum

Bağışlanmamı diliyorum…”

CAHİT ZARİFOĞLU

Bu şiir yetiyor anlatmaya şairi. İsminin baş harflerine kimliğini düğümleyen ve şiirden uçurtmalarla ebediyet durağını seyre çıkan bir zarif adam… Şiirin zarif kalemi, yüreğinde topladığı kelimelerle dindirdi hüzün yağmurlarını… Hep bir hoşçakal ülkesiydi yüreği. Yalnızlar çarşısında gördüğü insanlığın yüzünde bir gülüş, belki birkaç şiir getirirdi yüreğinin kuytularından.

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara'da dünyaya geldi. Babasının memur olması nedeniyle çocukluğu Kahramanmaraş'ta geçen Zarifoğlu; edebiyat hayatına ilk olarak Kahramanmaraş Lisesinde şiir ve kompozisyon yazarak başladı.

Öğrencilik yıllarında çalışmak zorundaydı. Bu nedenle çeşitli dergilerde musahhih olarak çalıştı. İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı bölümünü bitiren şairin o dönemde yazdığı şiirler Diriliş dergisinde yayınlandı.

1973 yılında askerlik için Sarıkamış'a giden Zarifoğlu, 1974'te Kıbrıs harekatına katılacak; 1975'te askerliğini tamamlayacaktı.

Mavera dergisinin kurucularından olan şairin yazdığı şiirler, öyküler, senaryo çalışmaları bu dergide yayınlanacaktı. 1959 yılında Kahramanmaraş'ta bir yıl vekil öğretmenlik yaptı. Seyyid Kasım Arvasi'nin kızı Berat Hanım ile evlenecek ve bu evlilikten üç kız, bir erkek çocukları dünyaya gelecekti.

 

Kansere yakalanır Cahit Zarifoğlu… Yakınlarının yüreğine kor gibi damlar bu haber. Hastaneye yatırılır. Arkadaşları, dostları kendisini sık sık ziyaret ederler. Dostu Erdem Bayazıt'a bir ziyaretinde, “Erdem, kırlarda çiçekler artık bensiz açacak” der ve 7 Haziran 1987'de vefat eder. Kırlarda çiçekler yasa boğulur.

Advert

Paylaş:
Advert