PALU’DA ACİLEN YAPILMASI GEREKENLER – 1

M.Hadi AYDEMİR

Bir ara Palu’da acilen neler yapılması gerekiyor diye düşündüm. Düşündükçe yapılması gerekenlerin sayısı arttıkça arttı. Bende Bismillah diyerek 1. maddeden başlayarak yazayım dedim. Elbette Palu’da yapılması gerekenlere dair hayallarimiz, hülyalarımız, rüyalarımız var. ancak biz şimdi biraz daha realiteyi göz önünde bulundurarak gerçekçi olacağız ve gerçekleri yazacağız.

Palu’da acilen, maddi, manevi, siyaset, ticaret, ziraat, zanaat, eğitim, kültür, sağlık, turizm, teknoloji alanlarında adımların atılması gerekiyor. Bu konuda en büyük kayıp belki de zamandır.  Çok acil bir şekilde gerekli adımların atılması elzemdir.

Elbette Palu gibi maneviyatı ağır basmış bir memlekette öncelikli adımların manevi alanlarda atılması gerekiyor. Ancak şimdiye kadar Palu halkı, her fırsatta maneviyatı üzerinden sömürülmüştür.  Bu hususu göz önünde bulundurarak manevi gelişmişliği sağlayabilmek için evvela maddi gelişmişliği sağlamak gerektiği kanaati öne çıktı bende…

Bu kısa girişten sonra bu yazıda ilk olarak Palu’nun kalkınması, büyümesi, gelişmesi için atılması gereken adımları kaleme alacağız.

Palu’nun iklimine, coğrafi ve stratejik konumuna ve tarihine bakıldığında daima kendi kendisine yeten bir şehir olmuştur. Palu, bugünde hala coğrafi ve stratejik konumunu muhafaza etmektedir. Ancak zaman içinde dışa bağımlı bir hale gelmiştir Palu... Bütün mesele de üretimde ve tüketimde dışarıya bağımlı olmak zaten. Ancak Palu kendi kendine yeter hale geldiğinde yatırımlar artar dışarıya göç azalır. Yatırımların yapıldığı bir Palu, diğer özellikleri de göz önünde bulundurulduğunda tam bir cazibe merkezi olur. İnşaallah.

Evvela Palu’nun parasının dışarıya çıkmasının önünü almak gerek. Palu belediyesi ile esnaf ve sanatkârlar odası, yavaş yavaş darabalarını kapatmaya başlayan küçük esnafın sermayelerini birleştirerek şirketleşmelerini sağlamalıdır. Yerli esnaf kazandığında, gelir elde ettiğinde de yine söz konusu kurumlar, yatırımları Palu`ya yapmaları sağlamalıdır.  Böylece Palu halkının cebindeki delik küçülecektir. Palu halkının parasını alıp Palu`ya yatırım yapmayanlarda tasını tarağını toplayıp gidecek. Palulunun parası Palu’da kalmış olacak.

Şimdi kalem kalem bakalım ne yapılabilir diye… Hamdolsun Palu, kırmızı et tüketiminde hala dışarıya bağımlı değil.  Köylerde çok az da olsa havancılık devam ediyor. Ancak gerekli önlemler alınmaz, adımlar atılmazsa köylerde hayvancılık tamamen biter. Fakat köylerimizin mezraları, meraları, suyu, yayları var. Buna rağmen hayvancılık neden bitme noktasına gelmiş? küçükbaş hayvancılık neden tamamen bitmiş? İlgili kurumlar bu konuyu araştırmalı ve çıkan sonuca göre gerekli önlemleri almalıdır.

Köylerde hayvancılığın bitmemesi için devletin ilgili kurumları ile önlemler alması gerektiği gibi hali hazırda var olan teşviklerden vatandaşları haberdar etmelidir.

Palu belediyesi ve diğer kuruluşlar bu konuda teşviklerden yararlanmak isteyen girişimcilere yer tahsisinde bulunmalı, gerekli alt yapı çalışmalarını hazırlamalıdır.

Bu nokta da ilçedeki kamu kuruluşları yatırımları sağlamak için kampanyalar başlatmalı, konu hakkında gerekirse bültenler yayımlanmalıdır

İlçe merkezine yakın seydilli, Karacabağ, Teştak, Aşmuşat tarafı çiftlik hayvancılığına çok elverişlidir. kurulacak bir çiflik ilçenin et ihtiyacını karşılayacağı gibi süt ürünlerini işleten bir çiftliği de beraberinde getirecektir. Çünkü Palu, süt ürünleri; yağ, peynir, ayranı tamamen dışarıdan ithal ediyor. 

Palu, kırmızı et sektöründe dışarıya hâlihazırda bağımlı değil. Fakat kırmızı etten daha fazla tüketilen tavuk eti ve yumurtasını tamamen dışarıdan ithal ediyor. Tavuk çiftliği çok fazla sermaye gerektiren bir iş değil. Sağlıklı bir tavuk çiftliği Palu’nun her tarafına kurulabilir. Ama bu konuda vatandaşta yeteri kadar cesaret yok sanırım. Bu konuda da yine ilgili kurumlar vatandaşı doğru bilgilendirmeli ve gerekli desteği vermelidir.

Kısa bir zaman öncesine kadar Palu, tahıl ürünlerinde de tamamen kendi ihtiyaçlarını karşılıyordu. Koruculuk sistemi ile beraber çiftçilik mesleği de Palu’da tarihe karışmaya başladı. Tarım Bakanlığı’nın çiftçiye destekleri var ama bizim ilçemizin büyük tarım arazileri yok maalesef, dolayısıyla bakanlığın teşvikleri çiftçiyi teşvik etmiyor gibi. bu konuda yerel kurumların da çiftçiye destek çıkması gerekiyor. Özellikle Murat Nehrinin yamacındaki köyler ile Karacabağ, Kasil, Teştak mezrası, tahıl ürünleri başta olmak üzere tarıma elverişlidir.

Haziran aylarına kadar yamaçlarında karların erimediği ak dağlarda ise çok kaliteli arıcılık ile marka doğal bal üretimi yapılabilir. Arıcılık da ilçede yapılabilen ancak ilgi bekleyen bir meslek.

İlçenin ortasından geçerek ilçeye anlam ve muazzam bir görüntü veren hazinelerden daha kıymetli Murat Nehri’nin yüzülebilen yerlerine gerekli altyapı çalışmaları yapılarak hizmete açılmalıdır. Her yıl gerçekleşen acı boğulma vakalarına karşı güvenlik önlemleri de sağlandığı takdirde murat nehri Palu’nun ekonomisine ciddi katkı sağlayacaktır. av yasağının olduğu süreçte gerekli denetimler de yapılırsa amatör balıkçılık ilçe ekonomisine ciddi destek sağlayacaktır

Bunlar küçük adımlar tabii... Ancak küçük adımlar atılmadan büyük adımlar ve tabi ki sıçramalar beklemek hayalciliktir.

Elbette kalkınma sadece ticaret, tarım ve hayvancılıkla olmaz. kaliteli eğitim, faydalı kamu hizmeti, üretken bir belediyecilik anlayışı, güzel bir sunumla tarihi şehrin tanıtımı kalkınmada önemli basamaklardır.

Bir sonraki konu eğitim inşaallah…

Paylaş: