İCABET

Bismike Allahümme,

Bizleri yeniden bir araya getirip kalplerimize kardeşlik neşesi serpiştiren; Cemal olan Yüce Kudret sahibi Allah'u tebareke ve Teâlâ’ya hamd-u senalar olsun. O'nun pak elçisi Hz. Muhammed Mustafa'ya Salat ve Selam; Aline, Ashabına, Enbiyalara, Evliyalara, Salihlere, Şehidlere, gazilere ve Yusufilere Selam olsun.

İCABET: Cevap vermek, istediğini kabul etmek, ihtiyacını karşılamak. İcabet etmek; Kabul etmek ve muvafakat göstermek demektir.

 Cenab-ı Hakkın duaya icabeti duayı kabul etmesi de demektir. Kuran-ı Kerim'de Şöyle buyrulmuştur:

"Ey Muhammed, eğer kullarım beni senden sorarlarsa, şüphesiz ki Ben, çok yakınım. Dua edenin duasını, dua ettiğinde kabul ederim.

Benim emrime uysunlar ve Bana iman etsinler ki, doğru yolu bulalar.(El-Bakara,2/186)

Yapılan meşru bir davete icabet İslam’ın teşvik ettiği bir ameldir. Hadis-i Şerifte; "Çağrıldığı zaman davetine icabet etmek Müslümanın Müslüman üzerindeki haklarındandır."(Nesai, İbn-i Mace, Darimi)

Başka bir hadiste, davete icabet etmeyenin Allah ve Resulüne karşı gelmiş sayılacağı bildirilir.(Müslim, Ebu Davud, İbn-i Mace)

 düğün, nişan, doğum, ve benzeri çeşitli zamanlarda yapılan davete katılmak iki şekilde olur.   

  1.Yardım istenmesi halinde, isteğin yerine getirilmesi,

  2.Düğün yemeği(velime)gibi hayırlı bir toplantıya bizzat katılması.

  Davetin meşru olması yanında aşağıdaki hususların gözetilmesi İslam’ı adaptandır.

1.Zengin-yoksul ayrımı yapılmamalıdır. Bir kimse yalnız zengin ve Şöhretli kişiler davetlere katılır, yoksul ve güçsüz kişilerinkine katılmazsa, İslam’ın yasakladığı gurur ve kibir hastalığına maruz kalabilir.(bk.en-Nahl,16/29,49;el-enbiya 21/19;el-Mümin,40/27,56,60,76;ez-Zümer,39/60,72) Hz. Peygamber zengin ve yoksulu köle ayrımı  olmaksızın ashap-ı kiramın davetlerine katılırdı.(bk. İbn-i Mace,Nikah 25;Tirmizi,Ebu Davud)

  2.Gidilecek yerin uzaklığı davete katılmaya engel teşkil etmemelidir. Hasta ziyareti, cenaze ’ye katılma, davete icabet ve bir arkadaşı ziyaret ne kadar uzak yerden yapılırsa, muhatabın gönlü o kadar sevinçle dolar. Nitekim Allah Resulü, uzakça bir yeri örnek vererek şöyle buyurmuştur;

"Eğer Gamim denilen yerde bulunan Küra'a davet edilsem, şüphesiz icabet ederdim."(Buhari,,Hibe,2;Tirmizi,ahkam,10;Ahmed b.Hanbel,ııı,209)

 Hadiste adı geçen Küra', Medine'ye bir mil uzaklıkta bulunan bir yerin adıdır. Hz. Peygamber, Ramazanda Medine'den çıkıp oraya vardığında, orucunu bozar ve yolculuk sırasında namazlarını Küra'dan itibaren seferi olarak kılardı.

  3.Nafile oruç tutanın orucunu bozması Farz oruç dışında nafile oruç sebebiyle davetten geri kalmamak gerekir. Orucunu bozmak davet sahibini sevindirecekse, kardeşinin ikramını yemekten elde edeceği sevap nafile orucun sevabından daha üstündür. Bu orucu başka bir günde kaza eder. Hadis-i Şeriflerde nafile oruç için böyle bir kolaylık yer almıştır.(bk.Müslim,K.13,Ebu Davud,K.14,Tirmizi K.6,İbn Mace7)

4.Davet edilen yerde meşru olmayan şeyler varsa, böyle bir davete icabet edilmez.İçki,Kumar,Fuhuş bulunan kadın ve erkeklerin ortak eğlendikleri yerler buna örnek verilebilir. Böyle bir davete icabet etmek haram veya mekruh olur.

  5.Davete icabetten sırf karın doyurmak için değil, Allah ve Resulünün rızasını kazanmak için olmalıdır. Davete giderken Hz. Peygamberin sünnetine uymak için hareket etmeye niyetlenmelidir.

  Niyet amellerin özü ve ecir kaynağı olmasının sebebidir. Hadis-i Şerifte şöyle buyurulur:

"Ameller niyetlere göredir. Her kişi için ancak niyet ettiği şey vardır. Kimin hicreti Allah ve Resulüne ise, onun hicreti Allah ve Resulüne olmuş bulunur. Kimin hicreti de ulaşmak istediği bir dünyalık veya evlenmek istediği bir kadın için olursa, onun hicreti de bunlar için yapılmış sayılır."(Buhari,Bedü'l-vahy 1,Müslim,İmare,Ebu davud,Talak,11,Nesai,tahafe,59;Talak,24;eEyman,19)

Davete icabetle ilgili hadisleri emir kuvvetmek gören bazı İslam bilginleri icabet etmek vacip, bazıları ise mendup olduğunu söylemişlerdir. İslam hukukçularının çoğunluğu düğün velimesine katılmanın vacip olduğunu söylerken, Hanefiler bunu müstahap kabul etmişlerdir.(ez-Zebidi,Tecrid-i Sarih,Terc.Kamil Miras,Ankara 1985,ıv,279,280;bk,Davete icabet " md)

 (İCABET: Kaynak eser; İslam ansiklopedisi, Yazar: Hamdi DÖNDÜREN)

Evet, Sevgili okurlar,,, buraya kadar ilk yazımız olması hasebiyle alıntılı bir yazı olmuş oldu, Lütfen yanlış anlamayın ama, bu yazıyı kaleme almama tam tamına iki buçuk saat diliminde ancak yazabildim. Buna sebep aslında uzun süre yazı yazmadıklarımızdandır.

Peki, niye konu diye soracak olursanız;

Bir hafta önce, palununsesi.com sitesi yöneticileri tarafından arandım ve sitenin eski yazarlarından olmam hasebiyle olsa gerek, sağ olsunlar, sitemizde tekrardan yazmak ister misin? Diye bir güzel Ulvi teklifle geldiler biz de özel de Palu’muza genelde de Ümmete bir nebze faydalı olabilmek için bu yola olumlu başvurduk.

Rabbim bizleri utandırmasın! Rabbim tüm inananların zihnini açık, kalemini de güçlü eylsesn!Rabbim sıra tel müstakimden ayırmasın.

Paylaş: