Navaz Şerif'in görevden alınmasının arkasında ne var?

Sait Şahin

Pakistan başbakanı Navaz Şerif, Pakistan Yüksek Mahkemesi'nin aldığı karar doğrultusunda görevden uzaklaştırıldı ve ömür boyu siyasetten men edildi. Bu karara sebep teşkil eden yolsuzluk suçlamalarının yargılaması devam ediyor. N. Şerif bu yargılama sonucunda aklanırsa karar değişir ve görevine dönebilir de.

N. Şerif'in görevden alınmasına sebep olarak, mal bildirimindeki eksiklik ve 2016'da basına sızdırılan Panama belgelerinde üç çocuğunun offshore hesaplarının ve Londra'daki gayrımenkullerinin ortaya çıkması gösteriliyor.

Denildiği gibi, N. Şerif başbakanlık yapmasına engel teşkil edecek yolsuzluklar sebebi ile görevden alınmış olabilir. N. Şerif bu konularda muteber bir siyasi kişilik de değil. Pekala yolsuzluk yapacak bir siyasi karakterdir.

Ancak Pakistan ve Türkiye gibi ülkelerin yakın siyasi tarihi ve mevcut ülke yapıları göz önünde bulundurulduğunda, bu görevden alma, sadece yolsuzlukla izah edilebilecek bir durum gibi gelmiyor.

Bir kere yolsuzluk Pakistan devlet yapısında çok yaygın bir durum. Ordudan yargıya bütün devlet kademelerinin işleyişinde var. Yani yolsuzluk ile mücadele eden bir devlet yok, bilakis yolsuzluk üzerine işleyen bir devlet var. 

Pakistan'da gizli güç ordudur. Ülke ordu vesayeti altında idare ediliyor. Yargı da bundan bağımsız değil. (Türkiye'nin siyasi yapısı ve yakın tarihi ile ilişki her vatandaşın anlayabileceği bir ülke Pakistan.)

Bu karar bana göre ordunun vesayetinden bağımsız olarak okunmamalı. Kararı her ne kadar Pakistan Yüksek Mahkemesi vermiş olsa da kararın arkasında Pakistan ordusu var kuvvetle muhtemel.

Pakistan'ın kuruluşundan bugüne kadar görev alan 18 başbakanın tamamının görev süresi dolmadan ya askeri darbe ya da yargı darbesi ile görevden uzaklaştırılmış olması da bir şeyler ifade ediyor olsa gerek.

Yolsuzluk bir gerekçe olabilir ama gerçek sebep değildir. (Pakistan'daki bu süreci 17/25 Aralık operasyonlarına benzetenler bir yönü ile haklı olabilir; yolsuzluk operasyonları üzerine bina edilen bir darbeden söz edilebilir. Ancak bu haklılık bir itirafı da barındırıyor; evet her iki ülkede de operasyonlara sebep teşkil eden yolsuzluklar var. Darbe niyetleri, yolsuzlukların olmadığının delili ve göstergesi olmadığı gibi; yolsuzlukların da varlığı, operasyonların arkasında darbe olmadığını göstermez.)

Tarihi boyunca hiçbir başbakanın görev süresini dolduramamış olması ve 18 başbakanın hepsinin askeri veya yargı darbesi ile görevden uzaklaştırılmış olması, bugün yaşanan gelişmeleri yolsuzlukla izah etmeye yetmiyor. Panama belgelerinde adı geçen diğer 400 Pakistanlı hakkında bir işlem yapılmamış olması da meselenin sadece yolsuzlukla izah edilemeyeceğini gösteriyor. 

 

Sonuç olarak şu denilebilir; içerden ordu ile ilişkili bir el, Pakistan siyasetine ara ara müdahale ediyor ve bazı amaçlar doğrultusunda siyasete ayar veriyor.

Paylaş: