"İsrail ve onunla birlikte hareket edenler devlet terörü uyguluyor"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hartum Üniversitesinde yaptığı konuşmada "israil ve onunla birlikte hareket edenler devlet terörü uyguluyor" dedi.

Advert

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan’ın başkenti Hartum’da, Hartum Üniversitesi’nin kendisine hukuk alanında fahri doktora unvanı takdim ettiği törende bir konuşma yaptı.

Erdoğan, "israil ve onunla birlikte hareket edenler devlet terörü uyguluyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “29 yaşındaki down sendromlu Muhammed’i kalkıp da duvara yaslayarak onu taciz edenler devlet terörü uygulamıyor mu? 15 yaşındaki Cüneydi’yi gözlerini bağlayarak adeta kuşatan 20 kadar israil askeri devlet terörü uygulamıyor mu? Bunları söylediğimiz zaman haksızlık mı yapıyoruz? Bunu acaba biz görüyoruz da, Batı dünyası bunları görmüyor mu? Görüyorlarsa niçin sessiz kalıyorlar? Biz şuna inanıyoruz: Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”

Geçen yüzyılda olduğu gibi İslam dünyasının bir kez daha bölünmek, parçalanmak ve kolay yutulur lokmalara ayrılmak istendiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mezhep farklılıkları körüklenerek, etnik ayrılıklar derinleştirilerek Afrika’nın bazı ülkelerinde olduğu gibi yüzyıllardır aynı toprağı paylaşan insanlar birbirlerine düşürülerek son derece kirli, son derece kanlı bir senaryo uygulamaya konuluyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Amerika’nın Kudüs kararının hukuksuzluğu tüm dünya tarafından kabul edildi”

İstanbul’da gerçekleştirilen İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Olağanüstü Liderler Zirvesi’ne Bağlantısızlar Oluşumu Lideri Venezüella Devlet Başkanı Maduro dâhil farklı inanç gruplarından yüzlerce insanın destek vermek için katıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Orada tüm ülkeler yekvücut olarak Amerika’nın kararını tanımadıklarını, Kudüs’ü Filistin’in işgal altındaki başkenti olarak kabul ettiklerini ilan ettiler” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra konuyu önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne, ardından Genel Kurula taşıdıklarını hatırlattı ve konuşmasına şöyle devam etti: “Güvenlik Konseyinde 14 ülke hazırladığımız tasarıya evet demesine rağmen, sadece Amerika’nın vetosu sebebiyle maalesef karar çıkmadı. Genel Kurul sürecinde ise 128 ülke yapılan şantaj ve tehditlere rağmen karar tasarısı lehine oy kullandı. Fakat Amerika yanında sadece 8 ülke buldu. Onlar da nüfusu 15 bin, 20 bin, 25 bin, 30 bin olan ülkecikler. Bakın, nereden nereye. Böylece Amerika’nın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararının hukuksuzluğu tüm dünya tarafından kabul edilmiş oldu. Amerika’nın kararını açıklamasından sonraki 15 gün içinde elde edilen bu sonuç şüphesiz hepimizin ortak zaferidir. Bu tablo bir ve beraber hareket edince neleri başarabileceğimizin en güzel ifadesidir.”

“Bizi birbirimize kırdırıyorlar”

Sudan’ın bölündüğünü, Güney Sudan’ın Sudan’ın içinden çıktığını hatırlatarak, “Daha kolay sömürmek, zenginliklerinizi daha kolay gasp etmek için bizi birbirimize kırdırıyorlar. Bunun için kimi zaman ekonomik yaptırımları bir silah olarak kullanıyorlar” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu amaca ulaşmak medya yoluyla saldırılar yapıldığına, halkın iradesine dayanan meşru yönetimlerin darbeyle tasfiye edildiğine dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında, İrlandalı bir yazarın “Kan kokusu almış bir köpekbalığından daha tehlikesi, petrol kokusu almış emperyalistlerdir” sözünü aktardı ve şunları söyledi: “Modern sömürgeciler için, günümüzün emperyalistleri için tek değer elmastır, altındır, petroldür. Onların yegâne kıymet verdikleri şey, ya yer altı kaynaklarımızdır ya da yer üstündeki pazar potansiyelimizdir. Onlar için mesele demokrasi, hukuk, adalet değildir. Onlar için mesele insan, tabiat, çevre değildir. Onlar için tek mesele paradır, çıkardır, menfaattir. Menfaatleri için, bir avuç petrol için çiğnemeyecekleri hiçbir değer, hiçbir ilke yoktur. Şüphesiz bunun anlamını en iyi Afrika kıtası bilir. Asırlar boyunca kendi topraklarında köle gibi çalıştırılan, kimi zaman bir meta gibi alınıp satılan, buradan başka kıtalara gayri insani şartlarda götürülen Afrikalı kardeşlerimiz sömürünün ne demek olduğunu bizden çok çok iyi bilir. Bağımsızlıklarını dişleri ve tırnaklarıyla kazanan Afrika halkları yarım asır sonra bile hâlâ o meşum dönemin bedelini ödüyor. Fakat bir şey söyleyeceğim; gelecek Allah’ın izniyle, bu asrın sonunu bulmayacak, ama Afrika kıtasının olacaktır. Yeter ki dik duralım, yeter ki gayret edelim, yeter ki eğilmeyelim. İşte aynen Kudüs meselesinde eğilmediğimiz gibi.”

“Sömürgecilerin oyununa gelirsek asıl o zaman kaybederiz”

Birçok Afrika ülkesinde yerel halk sefalet içinde yaşarken ülkenin zenginliklerinin Batılılar tarafından gasp edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 sentlik aşılara, üretimi basit ilaçlara ulaşamadıkları için bugün on binlerce Afrikalı çocuğun hayatını kaybettiğini; açlık, kıtlık ve yoksulluk dolayısıyla her yıl Afrika’nın binlerce evladını Akdeniz’in azgın dalgalarına kurban verdiğini hatırlattı.

Bu iç karartıcı tablo karşısında mazlumların ahının asla yerde kalmayacağını vurgulayarak, “Zulüm ile abat olanın ahiri berbat olur. Er ya da geç her Firavunun karşısına zulüm düzenini yerle yeksan edecek bir Musa çıkar” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada mesele, Müslümanlar olarak bizlerin basiret ve ferasetle hareket etmesidir” sözlerine yer verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şayet bizler sömürgecilerin oyununa gelirsek, asıl o zaman kaybederiz. Biz sırf belli güçler öyle istiyor diye sırtımızı kardeşimize dönersek, onu kendimize düşman görürsek, o zaman uçuruma doğru yuvarlanmış oluruz. Buna karşılık şöyle hep birlikte olursak, dayanışma içinde olursak, birbirimize kenetlenirsek, o zaman da üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir engel yoktur” şeklinde konuştu. (İLKHA) 

 

Advert

Paylaş:
Advert