Şeytan ve Dostlarının Oyunlarını Bozalım 2

NİSANUR BAŞYAZI

Şeytan ve Dostlarının Oyunlarını Bozalım 2

Advert

Bismillahirrahmanirrahim

“İnsanlardan öylesi vardır ki; dünya hayatına dair sözü senin hoşuna gider. Ve Allah'ı kalbinde olana şahid tutar. Hâlbuki o, düşmanların en yamanıdır.”(Bakara / 204)

 “Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir.”(Mu'min /19)

Müslüman kadının duruşunu ortaya koymak, Müslüman kadının akide, amel ve fikir dünyasını yansıtmak için bu yola koyulmuşuz. Kardeşlerimizle birlikte birçok farklı konu, sorun ve meseleleri ele alıyor, bunlara İslam penceresinden bakıp kardeşlerimizle paylaşıyoruz.

Bazı konular çok sık ele alınmış ve tekrarmış gibi görülebilir. Ancak unutmamak gerekir ki, bazı konular şeytan ve dostları tarafından bıkmadan usanmadan gündemde tutulmakta, her devirde farklı yöntemlerle İslam'a ve mukaddesatlarına saldırmaktadırlar. Toplumda kötü bir yozlaşma ve bozulma baş göstermiştir. Ahlaki manada önü alınamaz gibi görülen bir yozlaşma ile karşı karşıya bulunmaktayız. Özellikle genç kızlarımız, bu tehlikenin en büyük muhatabı ve bu sebeple de en çok dikkat etmesi gerekenlerdir. Her genç kızımızın bu düşünce ve anlayışla okumasını; kendisi, bacısı, komşusu, arkadaşı ve talebesi adına birtakım çıkarımlarda bulunmasını istiyoruz.

Gençlik insan ömrünün en önemli ve hassas dönemini oluşturur. İnsanın değişim yaşadığı, heyecan ve duygularının zirveye çıktığı, çevresinden etkilendiği, başkalarının söz ve vaatlerine rahatlıkla kandığı bir dönemdir. Tecrübenin bulunmadığı bu yaşlardaki gençler, İslam'ın helal ve haram sınırına bağlılıkta gerekli olan hassasiyeti göstermedikleri zaman şeytan ve taraftarlarının ağına takılma ve ifsat ateşine düşme riskini taşıyan kesimdir. Kâr ve zararı düşünemeyen, atılan her adımın ve yapılan her amelin amel defterine yazıldığı ve bir gün hesabının sorulacağının şuurunda olmayan gençler, heva ve heveslerinin ardından giderek İslami sınırları çiğneyecek ve günaha bulaşacaktır.

Genç kızlarımız İslami sorumluluklarını bilmeli, bu dönemin hassasiyetinden ve tetikte bekleyen şeytan ve tayfasının ifsat çabalarının farkında olmalıdırlar. Zira bu hassas ve tehlikeli dönem, müfsitlerin odaklandığı, çirkin emellerine ulaşmak için çabaladığı ve nüfuz etmeye çalıştıkları bir dönemdir.

Genç kızlarımızın, aşağıda belirtilen hususları dikkatle okuyup gerekeni yapmalarını bekliyoruz:

-Genç kızımız; erginlik çağına girdikten sonra, çocukluk devresinin artık geride kaldığını, İslam'ın koyduğu sınırlara azami derecede riayet etmesi gerektiğini kavramalı, duygularına ya da çevrelerindeki insanların zararlı söz ve tavırlarına aldanmamalıdır.

-Namazlarını huşu ile kılmaya gayret etmelidir. Namazının, kendisini kötülüklerden alıkoyan namazlardan olmasını temenni etmeli, bunun için gayret sarf etmelidir.

-Üzerine farz olan ibadetleri büyük bir titizlikle, istenen vakitte ve istenen şekilde eda etmelidir. Kendisini Allah'a yaklaştıracak nafile ibadetleri de düzenli olarak yapmaya çalışmalı, bu vesile ile maneviyatını güçlendirme gayretinde olmalıdır.

-Tesettürün mana ve hikmetini ayet ve hadislerden iyice öğrenmelidir. Ayetteki, dışarı çıkarken yani yabancı erkeklerle karşı karşıya geleceği zaman ve mekânlarda nasıl olması, nasıl davranması gerektiği yönündeki emir ve uyarıları iyi kavramalıdır. Tesettür konusunda ümmete aykırı fikir ve düşüncelere iltifat etmemelidir. Hz. Peygamber (SAV)'in, hanımlarının, kızlarının, sahabe-i kiramın ve onların takipçisi olan selef-i salihinin yaşam biçimlerini örnek almalı, tesettürüne azami dikkat göstermelidir.

-Evden çıkarken sürekli Allah Teâlâ'nın ismini zikretmeli, kendisini şeytan ve tayfasının oyun ve tuzaklarından kurtarması için devamlı dua etmelidir.

-Kendisini haram bakışlardan sakındırdığı gibi gözlerini de haramdan sakınmalıdır. Böylece hem namahreme bakma vebalinden kurtulmuş olacak hem de erkeğin dikkatini çekecek halden arınmış olacaktır.

–Genç kızlarımız; kendi üzerinden toplumun bozulmasına müsaade etmemelidirler.

-Evin dışına adım attıklarında, birçok tehlikenin kendilerini beklediği bilinciyle hareket etmeli, en küçük bir gaflete ve boşluğa müsaade etmemelidir.

-Okuyan, çalışan ya da başka bir vesile ile sık sık dışarı çıkmak ve toplu taşıma araçlarını kullanmak durumunda olanlar araçlara binerken, inerken ve yolculuk esnasında erkek yolcularla aradaki mesafeye dikkat etmeli, sesli konuşma ve gülüşmelerden imtina etmelidir.

-Okula ya da işe giderken, yolda, durakta, toplu taşıma araçlarında mahrem olmayan hiçbir erkeğin bakışına, tavır ve davranışlarına cevap vermemeli, aldırmamalı, tanımadıkları ve kendilerinden emin olmadıkları kız ve kadınların söz ve davranışlarını da önemsememeli ve bu tiplerden uzak durmalıdır.

-Evde, okulda, medresede ya da iş yerinde arkadaşlarından veya çevresinden kendisine genç kızların hassasiyetleri konusunda menfi telkinlerde bulunanlar varsa onlara nasihat etmeli ve hayra davet etmelidir. Yaptığı uyarılar fayda vermezse acilen bu şahıslardan ve ortamdan uzak durmalı, onlarla arkadaşlıktan kaçınmalıdır.

-Zaafa düşme ihtimalini yakın gördüğü ve kendisini zayıf bulduğu anlarda konuyu mutlaka anne, baba ve çevresindeki bilinçli abla veya kardeşlerine açmalı, günaha düşme korkusunu onlarla paylaşmalı ve onlardan yardım istemelidir. Ayrıca sürekli olarak dua ile Allah'tan yardım istemelidir.

-Hiçbir yabancı erkek, hiçbir yabancı kızın kardeşi değildir. Hiç kimse namahreme, mahremi gibi yakın davranarak İslami yasakların dışına çıkmamalıdır. Zorunlu olarak görüşme, alışveriş ya da yardım edip yardım alma gibi durumlarda ise mutlaka yanında üçüncü bir şahsı bulundurmalı. Kim olurlarsa olsun, mahrem olmayan erkeklerden gelen en masum teklife bile müspet bakılmamalı ve kulak verilmemelidir.

-Akrabalarla sılay-ı rahime itina göstermeli fakat haremlik- selamlık en mühim ölçüsü olmalıdır. Yakın akrabalarla bile olsa halvetten yani yalnız kalmaktan şiddetle kaçınmalıdır.

-Akraba ziyaretlerinde, akrabadan olan namahrem erkeklerle tesettürlü olsa dahi uzun süre aynı ortamı paylaşmaktan, kahkaha ile gülmekten ve rahat bir tavır ile sohbet etmekten kaçınmalıdır.

-Arkadaş seçiminde çok titiz davranmalı, İslami hassasiyetinden emin olduğu kişiler arasından seçimini yapmalıdır. Okulda ya da işyerinde aynı ortamı paylaştığı erkeklerle normal konuşmalardan ve her türlü irtibattan kaçınmalıdır. İslami sınırları çiğneyen kadın ve kızlarla da arkadaşlık yapmaktan uzak durmalıdır.

-Tebliğ etmek niyetiyle yaklaştığı kişilerin tesirinde kalıp, amacının aksine zaman geçtikçe onlara benzeme gibi bir tehlikenin ihtimal dâhilinde olduğunu unutmamalıdır. Bu yüzden tek başına hareket etmemeli; toplu çalışmaları ve istişare ile hareket etmeyi tercih etmelidir.

-Okulda, medresede ya da toplu halde bulunulan herhangi bir yerde arkadaşlarının abileri, genç erkek kardeşleri ile ilgili konuşmalarına ortak olmamalı, fotoğraf ve video gibi görüntüler gösterildiğinde de ‘buna gerek yok' diyerek o ortamı değiştirmeli, fitneye mahal verecek en küçük şeyin bile tehlike arzettiğini bilmelidir.

-Kendisine ait fotoğraf ve videoları kimseyle paylaşmamalıdır. Kişinin görüntüleri kendi özellerindendir ki; aile efradı dışında kimsede bulunmaması gerekir. En samimi arkadaşına bile bunları vermemelidir.

-İnternet birçok hayra hizmet amacıyla kullanılabildiği gibi maalesef ahlaki yozlaşmanın önemli bir aracı olarak da önümüzde durmaktadır. Sosyal medyada mahrem olmayan erkeklerle ve İslami hassasiyetleri bulunmayan kadınlarla her türlü yazışmadan ve paylaşımdan uzak durulmalıdır.

-Kızlarımız iffet ve hayâ noktasında sanal âlemi gerçek âlemden farklı değerlendirmemelidir. Gerçek hayatta yabancıları nasıl özeline dâhil etmiyor ise internet ortamında da özel paylaşımlardan kaçınmalıdır. Samimi ve rahat ifadelerinin yabancı erkek ve art niyetli bayanlar tarafından suiistimal edilebileceği unutulmamalıdır.

-Sanal dünyada hiçbir erkekle herhangi bir amaçla irtibat içinde olmamalıdır. Tebliğ amaçlı dahi olsa bu doğru değildir. Bu işi yapacak birçok erkek vardır. İhtiyaç varsa onlara havale etmelidir.

-İnternet üzerinden resim, fotoğraf ve video gibi paylaşımlardan kesinlikle kaçınmalıdır.

-İnternet, sair tehlikeleri yanında zaman kaybı açısından da bir tehlike olarak önümüzde durmaktadır. İnterneti ihtiyaca binaen kullanmalı, vaktini boşa harcamamalıdır.

-İnterneti daha çok bilgi amaçlı kullanmalı, işin eğlence tarafından mümkün mertebe imtina etmelidir.

-Hayırdan başka bir şey düşünmemeli, nefsinde şerre meyil olduğunu hissettiği anda dua ve zikir ile Rabbine sığınmalı, salih amellerini daha da artırmalıdır.

-Küçük bir günah işlediğinde, büyük bir hayırla bunu silme gayretinde olmalıdır.

Rabbim genç kızlarımızı, her yönden insana yaklaşan insi ve cinni şeytanların her türlü şerrinden korusun.

Allah (CC)'a emanet olunuz.

Advert

Paylaş:
Advert