Diziler Aksiyon İnsanlık Huzur İster

Eski sezonun kapanıp yerine yeni bir sezonun başlamasıyla yine televizyon ekranlarımız dizi fragmanları ile renklendi!

Diziler Aksiyon İnsanlık Huzur İster

Advert

Peki, neden izlemeliyiz bu dizileri ve içlerinde bizim için ne gibi sürprizler barındırıyorlar?

Ne yazık ki yazının bu kısmında çok da iç açıcı şeylerden bahsedemeyeceğim çünkü eski sezonu çok da güzel kapattığımız söylenemez... Sayısız kanaldaki sayısız dizilerin hepsinin sonunda ya birileri öldü, ya kayboldu, ya yaralandı. Her dizinin sonunda kamera ekranına kan sıçradı. Ama bunlar önemli değil, önemli olan reytingler ile beraber bizlerin merak duygularının da tavan yapmasıydı...

Esefle kurduğum bu birkaç cümlede dikkat çekmek istediğim yere gelirsem bu bolca kan, gözyaşı ve aksiyon içeren sahneleri sadece izleyip sonra beynimizden siliyor muyuz sizce? Büyük ihtimalle bu soruya cevabımız evet olacaktır. Hadi gelin biraz dürüst davranalım. Bu sahneler beynimizden silinmiyor. Silinen bizim insani duygularımız oluyor... Damlaya damlaya kötülükle dolan beynimizin sonucu ise karşımıza öldürülen çocuk ve kadınlar, kaçırılan insanlar, okul ve sokaklardaki kavgalar, hırsızlıklar, dolandırıcılıklar vs. olarak çıkıyor. Üstelik bunu sadece dizi ve filmlerden değil izlediğimiz haberlerden de öğreniyoruz. Buna bir örnek verecek olursak; uzun süredir intihar haberleri medya da dolaşmıyor çünkü RTÜK tarafından alınan karara göre artık intihar haberlerinin medya kanallarında paylaşılması yasak. Bunun getirisi ise ülkemizde insanlar tarafından görülmeyen intiharların artması değil, intihar oranlarının azalması oldu...

Sözün özü değer manzumesi çökmüş toplumlar fiziken ayakta duramazlar. İzlediğimiz şeyler bizim değerlerimizi yansıtmak şöyle dursun, değerlerimizi sömürüyorlar. Bizlere en güzel örneklerin oluştuğu asr-ı saadete baktığımızda kardeşlik vardı, saygı vardı, huzur ve güven vardı. Evet, savaş da vardı ama savaş arızî bir durumdu, gelip geçiciydi, toplumu uzun süre etkisi altına almıyordu. Çünkü sürekli kendine tehdit oluşturabilecek şeylere maruz kalan bir insan asla sağlıklı bir insan olamazdı...

Fakat modernleşen dünyanın film sektöründe iyinin, güzelin, doğrunun, ahlâkın güzelleştirilip, kurgulanması üzerine kurulu değil. Kötünün, ahlaksızın, anormalin ön plana çıkartılıp normalleştirilmesi üzerine kuruludur. Hastalıklı karakterlere hayran olur duruma geldiğimiz bir gerçek. Haber sayfalarında sıkışıp kalan hastalıklı insanların sebep olduğu katliamların arttığı da bir gerçek...

Unutmayalım diziler/filmler aksiyon sevebilir ancak insan ruhu da huzuru sever. İyi gelecekler ancak ruhu huzurlu ve kaliteli şeylerle beslenen bireylerle sağlanabilir. Değerlerimizi kaybetmeden, kanallar arasında kaybolmadan, insanlığın geldiği noktayı aklımızdan çıkarmadan huzurumuzu koruyabilmek temennisiyle...

RUMEYSA ÜLSEN

Advert

Paylaş:
Advert