Bu yaz da camiler çocuk koksun

Yaz tatilinin gelmesiyle ebeveynler çocuklarının Kur'an eğitimini düşünmeye başladı.

Bu yaz da camiler çocuk koksun

Advert

Kur'an-ı Kerim'i küçük yaşta öğrenmek hem kolay hem de kalıcıdır. Eskiden çocuk 4 yaş, 4 ay, 4 gününü doldurunca Kur'an eğitimi almaya hazır kabul edilirmiş. Bu yüzden çocuklar küçük yaşta Kur'an eğitimine tabii tutulmalıdır. Ve bu eğitim camilerde verilmelidir. Şüphesiz Kur'an eğitiminin en sağlam alındığı yer, Allah'ın evidir.

Caminin, çocuk kalbindeki yerini ancak çocukluğumuzu hatırlarsak bilebiliriz. Yaz tatilinin gelmesiyle camilere koşan bir nesildik.  Bu nesli devam ettirmek biz anne babaların elindedir. “Çocuk tatil yapsın, yoruldu tüm kış boyu, zaten Kur'an okumayı biliyor, hatim de yapmış” gibi vesveselere kapılıp, onu düşünüyormuşuz gibi bir düşüncesizliğe kapılmayalım. Camileri seven bir neslin önüne geçersek maalesef dindar bir toplum olmaktan uzaklaşmamız kaçınılmazdır.

Bu yaz da camilerden çocuk kokusu gelmeli. Ellerinde Elif-Ba ve Kur'anlarla koşan çocuklar görmeliyiz. Çocuklarımızı camilere teşvik etmeliyiz. Bunu çocuklarımıza, Kur'an eğitiminin öneminden, caminin güzelliğinden bahsederek başlayabiliriz. Birlikte camiye gidip ufak bir cami gezisi yapabiliriz.

Camide eğitim denilince akla direkt Kur'an eğitimi gelir. O halde çocuklara Kur'an dersi verecek hocalar da iyi seçilmeli. Çünkü çocuk, hocasını nasıl görürse, dinin de öyle olduğunu zanneder. Belki bir hoca başka derste hata yapsa sadece o dersi kapsar fakat Kur'an dersinde ki hata kişinin yaşamında dönüm noktası olabilir. O halde Kur'an eğitiminin ilk aşaması hocayla çocuk arasında ki “güvenli bağ”dır.

Çocuklara camiyi ve Kur'an'ı sevdirme vakti… Bu fırsatı kaçırmayalım… Ve camilerden gelen çocuk sesini gürültü olarak sanmayalım. Çünkü camiden yükselen çocuk sesleri gürültü değil melek cıvıltısıdır…

SÜMEYYE AKSOY

Advert

Paylaş:
Advert